Yalancı birinin sürekli doğruluktan söz etmesi, herkesi yalancı sanması gibi…
Ya da ahlaksız birinin; başkalarını ahlaksızlıkla suçlayıp kendi ahlaklılığını kanıtlama çabası gibi…
Oysa insanı ele veren, sözleri değil; eylemleridir.
Bir gün bir sokak köşesinde yaşlı ve kör bir kemancı gördüm.
Kemanını çenesinin altına almış, nefes kesici melodiler çalıyordu.
Ayaklarının dibinde, bahşiş için bıraktığı kutu duruyordu.
Müziğin büyüsüne kapılıp sürüklenir gibi ilerledim; biraz uzağında bulunan bir banka oturup dinlemeye başladım.
Harikuladeydi.
Derken yolun karşısından genç bir delikanlı belirdi; koşar adım kör adama yaklaştı.
Adamın gözlerine baktı, elini sallayarak görmediğinden emin oldu.
Sonra eğilip kutudaki tüm parayı bir çırpıda avuçladı.
Uzaklaşırken alaycı bir sesle:
“Teşekkürler ahbap! Az topladıysan sonra kalanını da gelip alırım,” dedi
ve koşarak uzaklaştı.
Kör adam tek kelime etmedi.
Ne bağırdı, ne öfkelendi…
Sadece boş kutusunu yokladı.
Belki de o gün karnını doyurmasını sağlayacak bahşişler, densiz bir genç tarafından gasp edilmişti.
Beni öfkelendiren ve düşündüren şey,
sağlıklı bir gencin başka bir insanın,
üstelik görmeyen ve hayatta kalabilmesi belki de o bahşişlere bağlı olan bir insanın
emeğini hiç düşünmeden çalabilmesiydi.
Belki de mutsuz ve sevgisiz bir anne babanın, sevilmemiş çocuğuydu o genç.
İyilikten, merhametten, saygı ve nezaketten uzak büyümüştü.
Yardım etmesi gereken birine zarar verecek kadar bencil, acımasız ve fırsatçıydı.
İnsanlığı ve sevgisi eksik bırakılmış mutsuz çocukların binlercesinden sadece biriydi.
Anneler ve babalar:
Çocuklarınıza en iyi, en başarılı, en mükemmel olmayı değil,
vicdanlı, merhametli, nazik ve iyi bir insan olmayı öğretin.
Eğer bunu yapamayacaksanız, sırf üremek için çocuk getirmeyin dünyaya.
Herkes soyunu sürdürmek zorunda değil.
Ülke zaten mutsuz insanlarla
dolu.
Bir mutsuz insan daha getirmeyin dünyaya.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yıldız ZWEZDA
Ne Eksikse...
İnsanda ne eksikse,
en çok ondan bahsedermiş.
Yalancı birinin sürekli doğruluktan söz etmesi, herkesi yalancı sanması gibi…
Ya da ahlaksız birinin; başkalarını ahlaksızlıkla suçlayıp kendi ahlaklılığını kanıtlama çabası gibi…
Oysa insanı ele veren, sözleri değil; eylemleridir.
Bir gün bir sokak köşesinde yaşlı ve kör bir kemancı gördüm.
Kemanını çenesinin altına almış, nefes kesici melodiler çalıyordu.
Ayaklarının dibinde, bahşiş için bıraktığı kutu duruyordu.
Müziğin büyüsüne kapılıp sürüklenir gibi ilerledim; biraz uzağında bulunan bir banka oturup dinlemeye başladım.
Harikuladeydi.
Derken yolun karşısından genç bir delikanlı belirdi; koşar adım kör adama yaklaştı.
Adamın gözlerine baktı, elini sallayarak görmediğinden emin oldu.
Sonra eğilip kutudaki tüm parayı bir çırpıda avuçladı.
Uzaklaşırken alaycı bir sesle:
“Teşekkürler ahbap! Az topladıysan sonra kalanını da gelip alırım,” dedi
ve koşarak uzaklaştı.
Kör adam tek kelime etmedi.
Ne bağırdı, ne öfkelendi…
Sadece boş kutusunu yokladı.
Belki de o gün karnını doyurmasını sağlayacak bahşişler, densiz bir genç tarafından gasp edilmişti.
Beni öfkelendiren ve düşündüren şey,
sağlıklı bir gencin başka bir insanın,
üstelik görmeyen ve hayatta kalabilmesi belki de o bahşişlere bağlı olan bir insanın
emeğini hiç düşünmeden çalabilmesiydi.
Belki de mutsuz ve sevgisiz bir anne babanın, sevilmemiş çocuğuydu o genç.
İyilikten, merhametten, saygı ve nezaketten uzak büyümüştü.
Yardım etmesi gereken birine zarar verecek kadar bencil, acımasız ve fırsatçıydı.
İnsanlığı ve sevgisi eksik bırakılmış mutsuz çocukların binlercesinden sadece biriydi.
Anneler ve babalar:
Çocuklarınıza en iyi, en başarılı, en mükemmel olmayı değil,
vicdanlı, merhametli, nazik ve iyi bir insan olmayı öğretin.
Eğer bunu yapamayacaksanız, sırf üremek için çocuk getirmeyin dünyaya.
Herkes soyunu sürdürmek zorunda değil.
Ülke zaten mutsuz insanlarla
dolu.
Bir mutsuz insan daha getirmeyin dünyaya.