Yoksulluğun dibi,
Ahlaksızlığın dibi,
Çocuk tecavüzlerinin,
Çocuk evliliklerinin,
Çocuk işçilerin ve
Çocuk ölümlerinin
Dibi.
Kadınların aşağılanması, tecavüze uğraması, vahşice darp edilmesi, işkence görmesi, öldürülmesinin dibi.
Açlık sınırının bile çok çok gerisine düşmüş emekli maaşlarıyla yaşayamayan,
Yaşı 80 olmuş dedelerin evine ekmek götürebilmek uğruna inşaatlarda çalışırken düşüp ölmesi.
Ayakta durmaya takati olmayan bedeniyle ev temizliği veya bulaşıkçılık işi arayan
Ninelerin hayatta kalma çabası.
Ve yaşı henüz küçücük yaşlarında,
Sanayide, tekstilde, merdiven altı atölyelerde çalışmak zorunda kalıp iş kazasında ölen, sakatlanan çocukların çalınmış hayatları.
Her yaştan, her türden farklı meslekte çalışıp
Ömür tüketiyoruz yaşamaya vakit bulamadan.
Ev kadınları, işsizler, 12 saat çalıştırılıp
Hiç sesi çıkmayan köleden farksız
Yaşayan
İşçiler, köylüler, motorla her gün ölümle yüz yüze kalan ve ölen kuryeler.
Yerin binlerce metre altında çalışan ve zaman zaman topluca ölen madenciler.
Geleceğinden umudu kesen gençler, emekli maaşıyla ölüme terk edilmiş emekliler.
Sürekli her alanda aşağılanan, taciz edilen, her türlü mobbing ve saldırıya uğrayan, öldürülen kadınlar,
Bunların normale bağlanıp öldürenlerin cezasız kalması,
Cezasız kaldıkça artan kadın cinayetleri ve binbir kötülük.
Seçilmiş İstanbul Belediye Başkanının 35 yıllık üniversite diplomasının iptal edilmesi kararı, ülkenin dört bir yanında çok şiddetli tepki ve halk protestolarına neden oldu.
On binlerce, yüz binlerce yurttaş ve üniversite öğrencisi, seçme ve seçilme hakkının gaspına ve her türlü haksızlık ve adaletsizliğe karşı gösterdikleri tepkiyle anayasal protesto haklarını kullanarak sokaklara çıktı. Bu protestolara katıldığı için 301 üniversite öğrencisi gözaltına alındı, davaları sürüyor.
Ülkede sayısı zaten bir avuç bırakılmış
Devlet Anadolu liselerinden
Nitelikli, ilerici öğretmenler görevden alındı.
Öğretmenlerinin görevden alınmasına tepki gösteren liseliler eyleme geçti.
Bu zincirleme reaksiyona dönüştü ve eylemler birçok liseye yayıldı, bu eylemler devam ediyor.
Bitmedi daha.
Yıllardan beri korkulan büyük deprem olmasa da, Marmara'da 6.2'lik deprem oldu. Birçok evde çatlaklar ve onarılamaz hasarlar oluştu.
Halkımız korkudan evlerine giremezken dışarıda barınacak,
Çadır kuracak, hadi çadır olmasın bir şilte atıp yatacak kadar bile boş alan
Bulamıyor.
Depremde sığınmak üzere bırakılmış her boş alana ya avm, ya rezidans
Ya da illa ki beton bir şey inşa edilmiş.
Deprem olduğunda tamamen köşeye kıstırılmış halde ölümü beklemek
Zorunda kalacak bir halk.
Ve tabii çadırların fiyatı da iki katına çıkarılmış.
Her şeyin dipinde değil de, neresindeyiz?
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yıldız ZWEZDA
Dibin dibi
İyice insanlıktan ne zaman çıkarız sizce?
Yoksulluğun dibi,
Ahlaksızlığın dibi,
Çocuk tecavüzlerinin,
Çocuk evliliklerinin,
Çocuk işçilerin ve
Çocuk ölümlerinin
Dibi.
Kadınların aşağılanması, tecavüze uğraması, vahşice darp edilmesi, işkence görmesi, öldürülmesinin dibi.
Açlık sınırının bile çok çok gerisine düşmüş emekli maaşlarıyla yaşayamayan,
Yaşı 80 olmuş dedelerin evine ekmek götürebilmek uğruna inşaatlarda çalışırken düşüp ölmesi.
Ayakta durmaya takati olmayan bedeniyle ev temizliği veya bulaşıkçılık işi arayan
Ninelerin hayatta kalma çabası.
Ve yaşı henüz küçücük yaşlarında,
Sanayide, tekstilde, merdiven altı atölyelerde çalışmak zorunda kalıp iş kazasında ölen, sakatlanan çocukların çalınmış hayatları.
Her yaştan, her türden farklı meslekte çalışıp
Ömür tüketiyoruz yaşamaya vakit bulamadan.
Ev kadınları, işsizler, 12 saat çalıştırılıp
Hiç sesi çıkmayan köleden farksız
Yaşayan
İşçiler, köylüler, motorla her gün ölümle yüz yüze kalan ve ölen kuryeler.
Yerin binlerce metre altında çalışan ve zaman zaman topluca ölen madenciler.
Geleceğinden umudu kesen gençler, emekli maaşıyla ölüme terk edilmiş emekliler.
Sürekli her alanda aşağılanan, taciz edilen, her türlü mobbing ve saldırıya uğrayan, öldürülen kadınlar,
Bunların normale bağlanıp öldürenlerin cezasız kalması,
Cezasız kaldıkça artan kadın cinayetleri ve binbir kötülük.
Seçilmiş İstanbul Belediye Başkanının 35 yıllık üniversite diplomasının iptal edilmesi kararı, ülkenin dört bir yanında çok şiddetli tepki ve halk protestolarına neden oldu.
On binlerce, yüz binlerce yurttaş ve üniversite öğrencisi, seçme ve seçilme hakkının gaspına ve her türlü haksızlık ve adaletsizliğe karşı gösterdikleri tepkiyle anayasal protesto haklarını kullanarak sokaklara çıktı. Bu protestolara katıldığı için 301 üniversite öğrencisi gözaltına alındı, davaları sürüyor.
Ülkede sayısı zaten bir avuç bırakılmış
Devlet Anadolu liselerinden
Nitelikli, ilerici öğretmenler görevden alındı.
Öğretmenlerinin görevden alınmasına tepki gösteren liseliler eyleme geçti.
Bu zincirleme reaksiyona dönüştü ve eylemler birçok liseye yayıldı, bu eylemler devam ediyor.
Bitmedi daha.
Yıllardan beri korkulan büyük deprem olmasa da, Marmara'da 6.2'lik deprem oldu. Birçok evde çatlaklar ve onarılamaz hasarlar oluştu.
Halkımız korkudan evlerine giremezken dışarıda barınacak,
Çadır kuracak, hadi çadır olmasın bir şilte atıp yatacak kadar bile boş alan
Bulamıyor.
Depremde sığınmak üzere bırakılmış her boş alana ya avm, ya rezidans
Ya da illa ki beton bir şey inşa edilmiş.
Deprem olduğunda tamamen köşeye kıstırılmış halde ölümü beklemek
Zorunda kalacak bir halk.
Ve tabii çadırların fiyatı da iki katına çıkarılmış.
Her şeyin dipinde değil de, neresindeyiz?