Askıda ekmek, askıda ucuz kıyma, et, çıkma sebze hatta sn. Bahçeli’nin son olarak askıda buğdayından sonra yumurtaya kadar düştük iyimi.
Sabahın ilk ışıklarından itibaren yağmurda o ayazda 200 TL.yi geçen 30 adet yumurtayı 130 TL.ye alabilmek için uzun kuyruklarda bekleşiyor vatandaşlarımız. Peki, bu ürünleri hem daha ucuza ve güvenilir yerlerden nasıl alacağız bu yerler neresi.
İŞ YURTLARI KURUMU
Kimdir neyin nesidir bu İş Yurtları Kurumları, bu kurumlar Adalet Bakanlığına bağlı Tarımsal üretim yapan Ceza Evleridir. En önemlilerinden biri Foça Ceza evidir, sayılarını tam bilmiyorum ama bir tanesi de Ortaca Cezaevidir her yıl oradan geçerim burada mahkûmların işlettiği ve kendi ürettiği tavukları servis ettikleri lezzetleri tatmadan geçmem, organiktir, doğaldır ve fiyatı da çok uygundur. Bu yerlerden en önemlisi Foça Cezaevidir, burada yaşları 21-75 arasında olan mahkumlar bu Tarım ve hayvancılık işleri ile uğraşmaktadır ve hepsi devlet tarafından sigortalıdır, hem maaş hem de satıştan kar payı alıyorlar. Ceza evi çevresinde neredeyse tel örgü bile yok ama hiç biri kaçmıyor veya kaçmayı aklından bile geçirmiyor, namusları ile çalışıp, üretip kazanıyorlar.
Küçük, büyük baş hayvan peynir, süt, tereyağı, yoğurt, ayran, sucuk, kavurma, tavuk, organik yumurta ve daha neler neler üretiyorlar, seraları var sebze, meyve domates, limon, mercimek, çam fıstığı, ekmek, zeytin, zeytinyağı, sabun üretiyorlar, FOCE adıyla da markalaştılar.
İzmir’de satış noktaları var ürünleri kapış kapış gidiyor neden mi, taze, günlük, fiyatı uygun ve güvenilir işte esas mesele bu güvenilir olması, devletten destek almadıkları gibi devlete para kazandırıyorlar.
Şimdi dışarıda özgür olarak çiftçilik, Tarım üretimi yapanlara bir bakalım, pardon yapanlara değil yapamayanlara bir bakalım, neden yapamıyorlar dersen devlet onlara hiçbir destek vermediği gibi yüzlerce çeşit tarım ürününü ithal ediyor, sonuç bizimkiler iflas ediyor, aslında etmiyor ettiriyoruz, tarlası, traktörü ve ineğine kadar icra yollayıp haciz işlemi yapıyoruz hatta kredi borcunu ödeyemediği için ceza evine attıklarımızda var.
Acı olan ne biliyor musunuz o hapse atılan yer çiftçimizin özgürce tarım üretimi yapabildiği tek yer o ceza evi, dostlar İş Yurtları Kurumu ne kadar kötü yönetildiğinin kanıtıdır, biraz iyi yönetilse tarım üretiminin nasıl patlayacağının, çiftçi ve köylümüzün ne kadar zengin olacağının ve vatandaşlarımızın bu ucuzluk kuyruklarına mahkûm olmayacağının kanıtıdır.
B O Y K O T
Dostlar 2 Nisan’da gençler bir boykot girişiminde bulundu CHP’de buna destek verdi ,bayram tatilinin bittiği gündü geçen yazımızda yer kalmadığı için bununla ilgili bir şeyler yazacağımı söylemiştim, hatırlayın ocak ayı başlarında bu boykotu önlemek için ciddi çaba sarf eden Sn. C. Başkanı Erdoğan bir boykot çağrısı yapmıştı, Bahçeli ve eski bakanlar bile bu boykot çağrısına destek vermişti boykot yasal bir eylemdir demişlerdi.
Boykot, yürüyüş, gösteri bir hak arama mücadelesidir ve Anayasa’ya göre izin almadan yapılabilecek yasal bir haktır, boykotlardan korkan iktidar veya kurumların yöneticilerine işlerini doğru yapmadıkları için bir uyarıdır, aslında bunda tepki verecek hiçbir durum söz konusu değildir bundan ders çıkarmak lazım, durup dururken bu kadar insan sokağa çıkmıyor ki, bu sese biraz kulak verin, aslında yöneticilere halkın gücünü göstermeye çalışmaktır bu yapılanlar.
İstanbul yerel seçimleri gibi tüm bakanlar aldıkları emirle marketlere gidip alış veriş yaptılar birde bazı bakanlar hiç utanmadan milletin tadını unuttuğu pastırma, sucuk ve pirzola türü şeyler aldılar herkesin gözü önünde ayıptır, utanır insan, bu bakanların alış veriş için gideceği yerler güvenlik amacıyla boşaltılmış marketler değil de semt pazarlarıydı oraya gidemezdiler çünkü ezilen gerçek vatandaş oradaydı yürek lazım ne acı değil mi boykot günü bir tane bakan semt pazarlarında yoktu, birde inanılmaz bir milli duygular koydular ortaya, bu boykot ’un esnafa, marketlere ve AVM’ lere zerre kadar zararı olmaz, olamaz neden mi o gün almayacağım ihtiyaçlarımızı ya bir gün önce ya da bir gün sonra zaten alacağım, Birde C. Başkanının destek verdiği bir şey yapılıyor ama kim yapıyor muhalefet o zaman bir şekilde engel olmak lazım öyle değil mi akıl alacak gibi değil hem boykot yapın diyor hem de boykot yapanlara engel olunmaya çalışılıyor.
Birde bu işin rakam boyutu var evlere şenlik bir gün önce 1 Nisan da 14 milyar harcama yapılmış kredi kartları ile bir gün sonra boykotun olduğu gün 28 milyara çıkmış bu haberi geçen devletin en önemli haber ajansı Anadolu Ajansı sabır bu kadarda olmaz diyelim.
İnsanın isyan edesi geliyor, arkadaşlar Kredi kartı ve banka kayıtlarını iki kurumumuz tutuyor, Merkez bankası ve bankalar arası kart merkezi. En doğru verileri buradan alabilirsiniz aylık yayınlanıyor zaten herkes girip görebilir, şimdi bu iki kurumumuzun açıklamaları şöyle, ocak, Şubat 2025 ayları ortalaması günlük harcama miktarı ortalaması 50-55 milyar TL. Ama A. Ajansı gibi bir kurumun verdiği rakamlara bak, eskiden grev kırıcıları vardı bu kurumumuzda birilerine yüzlü görünmek için verdiği rakamlara bakın, boykot kırıcılığı yapmaya çalışıyor.
Bu boykot diğer iki kurumumuzun verdiği rakamlara göre amacına ulaşmış görünüyor çünkü 50- 55 milyar olan harcama 28 milyar TL. ye düşmüş bu rakamda henüz bu iki kurumumuzun açıkladığı rakam değil, birde artık vergiler K. Kartı ile ödenebiliyor o gün vergi ödemelerinin son günüydü bu rakamın ne kadarı ile vergiler ödenmiş ne kadarı ile alış veriş yapılmış göreceğiz, işin birde bu boyutu var, bunu takip edeceğim ve sizleri önümüzdeki günlerde bilgilendireceğim.
ALLAH’A EMANETİZ
İstanbul’da en büyüğü 6.2 ve 4.2, 3.9 gibi depremlerle sarsıldı ardından Kütahya ve Karadeniz’de yaşanan depremler le iki gün içinde beşik gibi sallandık. Yaşanan bu depremler rezaletin ve sorumsuzluğun tüm bu yaşanan felaketlere rağmen aynen devam ettiğini bir kez daha yaşayarak göstermiş oldu.
C. Başkanı uçağına atlayıp ayni gün İstanbul’a geldi ve Afad merkezinde bir değerlendirme toplantısı yapıldı kimler vardı masada çevre şehircilik bakanı M. Kurum ve bir sürü bakan AFAD yetkilileri Vali, AKP’li siyasetçiler, peki kimler yoktu İBB başkanı İmamoğlu, Yardımcıları ve konuyla ilgili İBB müdürlerinden bir kişi bile yoktu o zaman bu toplantının ne anlamı var, bir eve misafirliğe gidiyorsunuz iyide evde ev sahipleri yok böyle bir şey olabilir mi, tabi bu bir ilk değil.
GSM operatörleri yine sınıfta kaldı, yaşanan deprem sonrası telefonlar yine kilitlendi, çekmedi, insanlar birbirlerine ulaşamadı, Maraş depreminde bu nedenle binlerce insan öldü en kazların altında, hatta bir kızımızın babasına attığı mesaj 3 gün sonra duyulabildi tabi ki o soğukta kızını kaybetmişti o baba, o babaya hayat biter mi dostlar, bunun bir çözümü var mıdır, varda yapılmıyor mu, ayni anda binlerce insan telefona sarılıyor tabi ki nedeni bu da olabilir bu teknik bir konu bir açıklama yapılmalı, GSM firmaları her yıl ücretlerini % 100 arttırıyorlar, alt yapılarını güçlendirsinler.
Bu konularda yasalar çıkarıp Demir ören gibilere geri dönmeyen milyar dolarlar kredi olarak verileceğine çürük binalarda oturanlara uzun vadeli faizsiz kredi verilmeli başka çaresi yok.
19 Mart’ta İmamoğlu’na yapılan operasyon nedeniyle ülke ekonomisi alt üst oldu, borsa çakıldı, Merkez bankası dövizin yükselişini durdurmak için 3-4 günde neredeyse 50 milyar doların üzerinde parayı hiç ettiler yazık oldu bu para ile 700-800 bin adet konut yapılabilirdi. Birde 99 depreminde konulan ve asla kaldırılmayan deprem vergileri olayı var toplamı 40 milyar dolar civarında oldukça ciddi bir rakam Afrika’yı açlıktan kurtarır peki bu para nereye harcandı veya nerede diye sorulduğunda maliye bakanı bakın ne diyor.
Oto yol, köprü, tünel ve çiftçilere gitti diyor, peki siz bu işler için bütçeden para ayırmıyor musunuz ayrıca çiftçiler hariç bu dedikleriniz için cebimizden bir lira çıkmayacak demiştiniz, çiftçilerimize ise yasal olarak bütçeden ayrılması zorunlu bir miktar var sanıyorum binde ki ama yıllardır bu parayı da vermediniz yani sn. M.Şimşek dediklerinizin hiç biri yerine oturmadı çokta üstünde durmamak lazım sadece bu değil hiçbir konuda şeffaflık yok, hesap verilmiyor.
Birde bilhassa İstanbul da 470 in üzerinde deprem toplanma alanının 96 tanesi AVM yapımı için elden çıkarılmış AKP’li belediyelerce, insanlar beton binaların arasında çaresiz bir şekilde kaçacak yer arıyorlar ne acı değil mi.
Yatıp kalkıp dua edelim bu deprem 13 saniye sürdü ve şiddeti 6,2 idi ama inanın bu şiddette süre 99 depremi gibi 49 saniye olsaydı yine ciddi hasar yapabilirdi İstanbul’da, o nedenle gerçekten Allaha emanet yaşıyoruz.
1 Mayıs işçi ve emekçilerimizin bayramı kutlu olsun6 Mayıs 1972 de 24 yaşlarında idam edilen Özgürlük ve bağımsızlık savaşçıları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı sevgi ve saygı ile anıyoruz, ışıklar içinde uyuyun cesur yürekler.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman Fahri Ünal
Askı'da yumurta
Askıda ekmek, askıda ucuz kıyma, et, çıkma sebze hatta sn. Bahçeli’nin son olarak askıda buğdayından sonra yumurtaya kadar düştük iyimi.
Sabahın ilk ışıklarından itibaren yağmurda o ayazda 200 TL.yi geçen 30 adet yumurtayı 130 TL.ye alabilmek için uzun kuyruklarda bekleşiyor vatandaşlarımız. Peki, bu ürünleri hem daha ucuza ve güvenilir yerlerden nasıl alacağız bu yerler neresi.
İŞ YURTLARI KURUMU
Kimdir neyin nesidir bu İş Yurtları Kurumları, bu kurumlar Adalet Bakanlığına bağlı Tarımsal üretim yapan Ceza Evleridir. En önemlilerinden biri Foça Ceza evidir, sayılarını tam bilmiyorum ama bir tanesi de Ortaca Cezaevidir her yıl oradan geçerim burada mahkûmların işlettiği ve kendi ürettiği tavukları servis ettikleri lezzetleri tatmadan geçmem, organiktir, doğaldır ve fiyatı da çok uygundur. Bu yerlerden en önemlisi Foça Cezaevidir, burada yaşları 21-75 arasında olan mahkumlar bu Tarım ve hayvancılık işleri ile uğraşmaktadır ve hepsi devlet tarafından sigortalıdır, hem maaş hem de satıştan kar payı alıyorlar. Ceza evi çevresinde neredeyse tel örgü bile yok ama hiç biri kaçmıyor veya kaçmayı aklından bile geçirmiyor, namusları ile çalışıp, üretip kazanıyorlar.
Küçük, büyük baş hayvan peynir, süt, tereyağı, yoğurt, ayran, sucuk, kavurma, tavuk, organik yumurta ve daha neler neler üretiyorlar, seraları var sebze, meyve domates, limon, mercimek, çam fıstığı, ekmek, zeytin, zeytinyağı, sabun üretiyorlar, FOCE adıyla da markalaştılar.
İzmir’de satış noktaları var ürünleri kapış kapış gidiyor neden mi, taze, günlük, fiyatı uygun ve güvenilir işte esas mesele bu güvenilir olması, devletten destek almadıkları gibi devlete para kazandırıyorlar.
Şimdi dışarıda özgür olarak çiftçilik, Tarım üretimi yapanlara bir bakalım, pardon yapanlara değil yapamayanlara bir bakalım, neden yapamıyorlar dersen devlet onlara hiçbir destek vermediği gibi yüzlerce çeşit tarım ürününü ithal ediyor, sonuç bizimkiler iflas ediyor, aslında etmiyor ettiriyoruz, tarlası, traktörü ve ineğine kadar icra yollayıp haciz işlemi yapıyoruz hatta kredi borcunu ödeyemediği için ceza evine attıklarımızda var.
Acı olan ne biliyor musunuz o hapse atılan yer çiftçimizin özgürce tarım üretimi yapabildiği tek yer o ceza evi, dostlar İş Yurtları Kurumu ne kadar kötü yönetildiğinin kanıtıdır, biraz iyi yönetilse tarım üretiminin nasıl patlayacağının, çiftçi ve köylümüzün ne kadar zengin olacağının ve vatandaşlarımızın bu ucuzluk kuyruklarına mahkûm olmayacağının kanıtıdır.
B O Y K O T
Dostlar 2 Nisan’da gençler bir boykot girişiminde bulundu CHP’de buna destek verdi ,bayram tatilinin bittiği gündü geçen yazımızda yer kalmadığı için bununla ilgili bir şeyler yazacağımı söylemiştim, hatırlayın ocak ayı başlarında bu boykotu önlemek için ciddi çaba sarf eden Sn. C. Başkanı Erdoğan bir boykot çağrısı yapmıştı, Bahçeli ve eski bakanlar bile bu boykot çağrısına destek vermişti boykot yasal bir eylemdir demişlerdi.
Boykot, yürüyüş, gösteri bir hak arama mücadelesidir ve Anayasa’ya göre izin almadan yapılabilecek yasal bir haktır, boykotlardan korkan iktidar veya kurumların yöneticilerine işlerini doğru yapmadıkları için bir uyarıdır, aslında bunda tepki verecek hiçbir durum söz konusu değildir bundan ders çıkarmak lazım, durup dururken bu kadar insan sokağa çıkmıyor ki, bu sese biraz kulak verin, aslında yöneticilere halkın gücünü göstermeye çalışmaktır bu yapılanlar.
İstanbul yerel seçimleri gibi tüm bakanlar aldıkları emirle marketlere gidip alış veriş yaptılar birde bazı bakanlar hiç utanmadan milletin tadını unuttuğu pastırma, sucuk ve pirzola türü şeyler aldılar herkesin gözü önünde ayıptır, utanır insan, bu bakanların alış veriş için gideceği yerler güvenlik amacıyla boşaltılmış marketler değil de semt pazarlarıydı oraya gidemezdiler çünkü ezilen gerçek vatandaş oradaydı yürek lazım ne acı değil mi boykot günü bir tane bakan semt pazarlarında yoktu, birde inanılmaz bir milli duygular koydular ortaya, bu boykot ’un esnafa, marketlere ve AVM’ lere zerre kadar zararı olmaz, olamaz neden mi o gün almayacağım ihtiyaçlarımızı ya bir gün önce ya da bir gün sonra zaten alacağım, Birde C. Başkanının destek verdiği bir şey yapılıyor ama kim yapıyor muhalefet o zaman bir şekilde engel olmak lazım öyle değil mi akıl alacak gibi değil hem boykot yapın diyor hem de boykot yapanlara engel olunmaya çalışılıyor.
Birde bu işin rakam boyutu var evlere şenlik bir gün önce 1 Nisan da 14 milyar harcama yapılmış kredi kartları ile bir gün sonra boykotun olduğu gün 28 milyara çıkmış bu haberi geçen devletin en önemli haber ajansı Anadolu Ajansı sabır bu kadarda olmaz diyelim.
İnsanın isyan edesi geliyor, arkadaşlar Kredi kartı ve banka kayıtlarını iki kurumumuz tutuyor, Merkez bankası ve bankalar arası kart merkezi. En doğru verileri buradan alabilirsiniz aylık yayınlanıyor zaten herkes girip görebilir, şimdi bu iki kurumumuzun açıklamaları şöyle, ocak, Şubat 2025 ayları ortalaması günlük harcama miktarı ortalaması 50-55 milyar TL. Ama A. Ajansı gibi bir kurumun verdiği rakamlara bak, eskiden grev kırıcıları vardı bu kurumumuzda birilerine yüzlü görünmek için verdiği rakamlara bakın, boykot kırıcılığı yapmaya çalışıyor.
Bu boykot diğer iki kurumumuzun verdiği rakamlara göre amacına ulaşmış görünüyor çünkü 50- 55 milyar olan harcama 28 milyar TL. ye düşmüş bu rakamda henüz bu iki kurumumuzun açıkladığı rakam değil, birde artık vergiler K. Kartı ile ödenebiliyor o gün vergi ödemelerinin son günüydü bu rakamın ne kadarı ile vergiler ödenmiş ne kadarı ile alış veriş yapılmış göreceğiz, işin birde bu boyutu var, bunu takip edeceğim ve sizleri önümüzdeki günlerde bilgilendireceğim.
ALLAH’A EMANETİZ
İstanbul’da en büyüğü 6.2 ve 4.2, 3.9 gibi depremlerle sarsıldı ardından Kütahya ve Karadeniz’de yaşanan depremler le iki gün içinde beşik gibi sallandık. Yaşanan bu depremler rezaletin ve sorumsuzluğun tüm bu yaşanan felaketlere rağmen aynen devam ettiğini bir kez daha yaşayarak göstermiş oldu.
C. Başkanı uçağına atlayıp ayni gün İstanbul’a geldi ve Afad merkezinde bir değerlendirme toplantısı yapıldı kimler vardı masada çevre şehircilik bakanı M. Kurum ve bir sürü bakan AFAD yetkilileri Vali, AKP’li siyasetçiler, peki kimler yoktu İBB başkanı İmamoğlu, Yardımcıları ve konuyla ilgili İBB müdürlerinden bir kişi bile yoktu o zaman bu toplantının ne anlamı var, bir eve misafirliğe gidiyorsunuz iyide evde ev sahipleri yok böyle bir şey olabilir mi, tabi bu bir ilk değil.
GSM operatörleri yine sınıfta kaldı, yaşanan deprem sonrası telefonlar yine kilitlendi, çekmedi, insanlar birbirlerine ulaşamadı, Maraş depreminde bu nedenle binlerce insan öldü en kazların altında, hatta bir kızımızın babasına attığı mesaj 3 gün sonra duyulabildi tabi ki o soğukta kızını kaybetmişti o baba, o babaya hayat biter mi dostlar, bunun bir çözümü var mıdır, varda yapılmıyor mu, ayni anda binlerce insan telefona sarılıyor tabi ki nedeni bu da olabilir bu teknik bir konu bir açıklama yapılmalı, GSM firmaları her yıl ücretlerini % 100 arttırıyorlar, alt yapılarını güçlendirsinler.
Bu konularda yasalar çıkarıp Demir ören gibilere geri dönmeyen milyar dolarlar kredi olarak verileceğine çürük binalarda oturanlara uzun vadeli faizsiz kredi verilmeli başka çaresi yok.
19 Mart’ta İmamoğlu’na yapılan operasyon nedeniyle ülke ekonomisi alt üst oldu, borsa çakıldı, Merkez bankası dövizin yükselişini durdurmak için 3-4 günde neredeyse 50 milyar doların üzerinde parayı hiç ettiler yazık oldu bu para ile 700-800 bin adet konut yapılabilirdi. Birde 99 depreminde konulan ve asla kaldırılmayan deprem vergileri olayı var toplamı 40 milyar dolar civarında oldukça ciddi bir rakam Afrika’yı açlıktan kurtarır peki bu para nereye harcandı veya nerede diye sorulduğunda maliye bakanı bakın ne diyor.
Oto yol, köprü, tünel ve çiftçilere gitti diyor, peki siz bu işler için bütçeden para ayırmıyor musunuz ayrıca çiftçiler hariç bu dedikleriniz için cebimizden bir lira çıkmayacak demiştiniz, çiftçilerimize ise yasal olarak bütçeden ayrılması zorunlu bir miktar var sanıyorum binde ki ama yıllardır bu parayı da vermediniz yani sn. M.Şimşek dediklerinizin hiç biri yerine oturmadı çokta üstünde durmamak lazım sadece bu değil hiçbir konuda şeffaflık yok, hesap verilmiyor.
Birde bilhassa İstanbul da 470 in üzerinde deprem toplanma alanının 96 tanesi AVM yapımı için elden çıkarılmış AKP’li belediyelerce, insanlar beton binaların arasında çaresiz bir şekilde kaçacak yer arıyorlar ne acı değil mi.
Yatıp kalkıp dua edelim bu deprem 13 saniye sürdü ve şiddeti 6,2 idi ama inanın bu şiddette süre 99 depremi gibi 49 saniye olsaydı yine ciddi hasar yapabilirdi İstanbul’da, o nedenle gerçekten Allaha emanet yaşıyoruz.
1 Mayıs işçi ve emekçilerimizin bayramı kutlu olsun6 Mayıs 1972 de 24 yaşlarında idam edilen Özgürlük ve bağımsızlık savaşçıları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı sevgi ve saygı ile anıyoruz, ışıklar içinde uyuyun cesur yürekler.
Kalın Sağlıcakla
Osman Fahri Ünal