Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Halka Doğruları Gösterdiği İçin Boğulup Yakılan Bir Bilim İnsanının Trajik Hikâyesi: William Tyndale

Yazının Giriş Tarihi: 08.12.2025 21:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.12.2025 21:49

Her devlet ve her inançta, tabuları yıkmak ve esas doğruyu dile getirebilmek zaman zaman zor olmuş ve ateşten gömleği giyenler bedelini canlarıyla ödemiştir. “Yeter ki yarın insanlar doğru yaşasın, ben bugün ölmeye hazırım” diyerek yola çıkan fedakâr insanlar listesinde bugün William Tyndale’ı anıyoruz.

İslamiyet’in kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim; ilk kez Akkoyunlular Devleti Dönemi’nde Türkçe’ ye çevrildi ve ilk kez Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk’ün emriyle Elmalılı Muhammed Hamdi Yazar tarafından günümüzdeki Türkçeye tefsir edildi. Atatürk’ün o yıllarda bu emri vermesinin tek sebebi, milletinin inandığı ve yaşadığı inancı ezbere ya da kulaktan dolma bilgilerle değil, okuyarak ve araştırarak öğrenmesini istemesiydi. Benzer bir olay, Hristiyan İnancı’nda da yaşanmış fakat daha sancılı bir süreç cereyan etmişti. Gelin hep beraber, hikâyenin kahramanı William Tyndale (Vilyım Tindıl) ile tanışalım.

William Tyndale; infaz edildiği güne kadar, insanların kiliseye değil de gerçeklere ulaşmasını kendisine misyon edinen, yaşamı boyunca genel olarak Rönesans’ın önemli isimlerinden Felemenk Desiderius Erasmus ve Martin Luther’den etkilenen dil bilimci ve İncil bilgini. Tyndale’ın ailesi, pek çok kaynağa göre Güller Savaşı (Wars of the Roses, 1455 – 1487 yılları arasında süren 32 yıllık bir iç savaş) neticesinde Northumberland’den göçüp gelen bir ailedir. Tyndale, Oxford’da lisans seviyesinde teoloji (din bilimi, ilahiyat) eğitimi aldı. Burada eğitim gördüğü süre boyunca ileri seviyede Fransızca, Yunanca, İbranice, Almanca, İtalyanca, Latince ve İspanyolca öğrendi. Ne yazık ki hayatı boyunca tanışmak istediği Erasmus, Tyndale gelmeden bir sene önce okuldan ayrılmıştı. O dönemlerde İncil’in İngilizceye çevrilmesi yasaktı. Yine o dönemde Papa ve Kilise, devlet yönetiminde doğrudan etkiliydi. Bu yanlış karar ve uygulamalara daha fazla dayanamadı. “Papa, devleti değil; kiliseyi yönetmeli” çıkışıyla bir anlamda laik bir tavır sergileyen Tyndale, yakın çevresinden tepki görmüş ve bu tepki de yayılmıştı. Tüm bu tepkilere rağmen, bir adım daha ileriye giden Tyndale, 1523 yılında İncil’i İngilizceye çevirmek için gerekli olan izinleri almak umuduyla Londra yolculuğuna çıktı. Londra’ya geldiğinde beklendiği üzere olumsuz ve sert bir yanıt aldı fakat hangi devrim güle oynaya ve gül bahçesinde gerçekleşmişti ki? Tyndale da bunun farkındaydı, mücadele etmesi gerekiyordu ve mücadeleye koyuldu. Londra’da maruz kaldığı sansür ve engelleme girişimlerinden ötürü, Londralı zengin tüccarlardan aldığı maddi destek ile 1524 yılında Almanya’nın Hamburg şehrine gitti. Burada gizlenerek çalışmalarına devam etme kararı aldı. 1525 yılında William Tyndale, tamamladığı ilk nüshaları Köln’de bastırdı ve dağıttı. Yaptığı bu çalışma halk tarafından ilgi ile karşılandı. Özellikle özgürlük yanlısı kişiler, Tyndale’a şükranlarını sundu fakat tahmin edeceğiniz üzere devlet ve kilise bu durumdan pek hoşnut olmadı. Tyndale hakkında yargılama ve yakalama kararları çıkarıldı. 1529 yılında İngiliz devlet adamı ve piskopos Thomas Wolsey tarafından Tyndale, sapkın olmakla itham edildi ve yargılanma süreci hızlandırıldı. Tyndale’ın, sonunda ölüm olduğunu bildiği bu yargılama, savunması alınmadan ve tahmin edildiği üzere ölüm cezası ile sonlandırıldı. Tyndale, hakkında yazılan ölüm fermanına rağmen Belçika’ya geçmişti ve saklanarak İncil’i halka açıklamaya devam ediyordu, ta ki güvendiği bir arkadaşı tarafından saklandığı yerin bildirilmesine kadar. Arkadaşının verdiği bilgiler üzerine Tyndale, 1535 yılında yakalandı ve Vilvoorde Kalesi’ne hapsedildi. Kaderin cilvesi mi dersiniz yoksa Tyndale’ın son dileğinin gerçekleşmesi mi bilinmez fakat Tyndale’ın ölümünden sadece 4 yıl sonra İngiltere’de resmî olarak devlet tarafından, bizzat VIII. Henry’nin talimatıyla İncil, 4 farklı İngilizce çeviriyle beraber yayımlandı.

sadece İncil’in tercüme edilmesini istemiyordu Tyndale. karşı çıktığı kurallardan biri de kutsal metinlerin sadece seçilmiş din insanları tarafından yorumlanmasıydı. Tyndale bu uygulamanın kaldırılması için de yoğun çaba gösterdi. Tyndale ayrıca çeviri çalışmaları boyunca İngilizceye pek çok kelime kazandırdı. BBC’nin 2002 yılında yayımladığı tarihin "en büyük 100 İngiliz yazarı" anketinde 26. sırada yer aldı. İnfaz edildiği yere anıtı dikildi, verdiği katkılardan dolayı bugün İngiltere Kilisesi ve Anglikan Cemaati (3. büyük cemaat) tarafından her 6 Ekim’de anılan Tyndale için BBC başta olmak üzere pek çok medya, belgesel türünde filmler hazırladı, mini diziler çekti, yazarlar kitaplarında yer verdi

Bu hafta sizlere sevgili dostum şair Orhan Alkaya’nın 2011 Yılında Everest yayınlarından çıkan ‘’Tuz Günleri’’ Adlı şiir kitabını öneriyorum. Saygılarımla.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.