Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

En Büyük Rus Yazarlardan Maksim Gorki' nin Sürgün ve Açlıkla Geçen Hayat Hikayesi-1

Yazının Giriş Tarihi: 19.10.2025 20:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.10.2025 14:26

aleksey maksimoviç peşkov, yani maksim Gorki... Rus öykü, roman ve oyun yazarı. Gorki, kanımca hem devrim öncesi hem de devrim sonrası dönemleri gerçekliğinden koparmadan anlatan eserler yazmış tek Sovyet yazarıdır. bu yanıyla yaşadığı çağın en büyük ustalarından biri olan maksim gorki, sanata yeni bir kahraman ve sosyalizme estetik bir ideal katar. sadece sovyet edebiyatında değil dünya edebiyatında da sosyalist gerçekçi bir sanat anlayışının yerleşmesinde çok büyük katkısı olan sovyet edebiyatının kurucusu maksim Gorki gelecek rRs yazar kuşaklarına da örneklik sunar, önderlik eder.

maksim gorki'nin açlık, yoksulluk ve acılarla örülü bir yaşamı olur. Bundan dolayı Sovyet Edebiyatı'nda en büyük proleter yazar sayılır. bu dönemde tüm dünyada işçi sınıfının mücadelesinde bir yükselme vardır. ve bu durum maksim Gorki'yi daha da çok öne çıkartır ve geliştirir. Asıl adı Aleksoy Maksimoviç Peşkov olan maksim Gorki 28 mart 1868'de Novgorod'da köylü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. çocukluk yılları Astrahan'da geçer. babası burada bir gemi acentasında çalışmaktadır. Maksim Gorki daha beş yaşında iken babası ölür. çok küçük yaşta yetim kalınca, doğduğu yer olan Novgorod'a döner. bu arada annesi yeniden evlenince maksim Gorki büyükannesi ve büyükbabasının yanında kalır. boyacılık yapan büyükbabası, işleri iyi gitmediğinde Gorki'ye bağırır, çağırır, azarlar ve kötü davranır. büyükannesinden başka sevgi ve şefkat göreceği hiç kimsesi yoktur. maksim Gorki sevgisiz büyür.Yedi yaşına gelince bir sanat ilkokuluna başlar ama burada en fazla birkaç ay kalabilir. yoksulluk ve açlık kendini dayatınca çalışmak zorunda kalır. bir daha da okuma fırsatını bulamaz. daha sekiz yaşındadır ve çalışmaya başlar. o yıllarda çarlık Rusya’ sın da tüm halk açlık, yoksulluk ve sefalet içinde bir yaşam sürdürmektedir. tabi ki maksim Gorki de bu yaşamdan payına düşeni fazlasıyla alır. çoğu zaman aç, üstü başı yırtık pırtık, yalınayak bir haldedir. maksim Gorki açlık, sefalet ve acılarla geçen yaşamından dolayı Rusça' da "acı" anlamına gelen Gorki takma adını alır. iş için Rusya'nın güney ve doğu bölgelerini adım adım dolaşır. çeşitli işlere girer çıkar. sekiz yaşındayken başladığı ilk iş ise eskiciliktir. daha sonra ayakkabı çıraklığı, aşçı yamaklığı, ikon ressamı yardımcılığı, gemi hamallığı, fırın çıraklığı, duvarcılık, gece bekçiliği, demiryolu işçiliği ve avukatın yanında sekreterlik yapar. bütün bu yıllar boyunca açlığın, yoksulluğun ve acının ne olduğunu yaşayarak öğrenen maksim Gorki, sokaklarda tam bir sokak çocuğu gibi kavgaların içinde, hatta kavgalara elebaşılık yaparak büyür. Gorki sokakları sessiz iken sevmez. sokak çocuklarının sesi, onun için sokağa çıkma ve kavgaya başlamanın işareti gibidir. sokak çocuklarıyla birlikte bir çete kurar. Gorki'nin en büyük zevki dövüşmektir. başka da bir eğlencesi yoktur. sokak kavgaları Gorki'nin kendini ifade etme biçimi olur. içinde büyüttüğü acılarının, ağır çalışma koşullarının, açlığının yarattığı öfkesinin, isyanının dışavurumu gibidir sokak kavgalarına olan sevgisi. Gorki'nin isyankâr yanlarıyla birlikte çok temiz bir vicdanı vardır. örneğin sokak çocuklarının dilencilerle alay etmelerine tepki gösterir. Çocukluk ve gençlik yılları boyunca mutluluğu, huzuru ve sevgiyi hiçbir yerde bulamaz. dolayısıyla o yaşlardayken içinde bulunduğu ruh halini; "(…) sanki karanlık ve derin bir çukurun içinde yaşıyordum. hissiz, duygusuz ve körleşmiş gibiydim. yarı ölüye dönmüştüm." diye açıklar. ayrıca sevgiden yoksun geçen yılları için; "sevgi denen canlı ve coşkun duygular ruhumda solmuştu... kalbimde ağır bir intikam duygusu bu anlamsız, karanlık ve ölü dünya içinde yalnızlığımın şuuru kül altında bir ateş gibi gıcırdıyordu." Maksim Gorki daha çok küçük yaşlarda iken bile iyi bir gözlemcidir. daha çocuk yaştadır ama çalışma koşullarının adaletsizliği ve patronların çıkarları için ne kadar çirkinleştiklerini, ahlaksızlaştıklarını görür ve anlar. dolayısıyla patronlara karşı büyük bir kin ve öfke besler. patronların koyduğu kuralları çiğneme isteği vardır. halkın çarlık baskısı altında açlıktan ve yoksulluktan birer birer öldüğünü görür. zenginlerden alıp fakirlere vermek, fakirlerin karnını doyurarak mutlu ve neşeli olmalarını sağlamak hayallerinin bir parçasıdır. Devam edecek.

Bu hafta sizlere Sevgili dostum Hilmi Haşal’ın, Klaros Yayınları’ından 2020 yılında çıkan ‘’ Geri sayım çiçeği ‘’ Adlı şiir kitabını öneriyorum. Saygımla

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.