1908’de Sivas’taki ekmek isyanına kadınlar öncülük eder. 1910-11 yıllarında özellikle kadınların çalıştığı dokuma ve tütün iş kollarında greve gidilir. Özellikle 1960’larla birlikte yükselen işçi sınıfı mücadelesinde kadınlar yine ön saflardadır.Yüz binlerin katıldığı Saraçhane Mitingi, Kavel Kablo direnişi, Bereç, Zonguldak, Paşabahçe, Derby direnişleri, 15-16 Haziran eylemleri… Eylemler boyunca sadece direnişçi kadınlar değil, direnişçi işçilerin eşleri ve aileleri de her türlü desteği verir.
Türkiye’de 8 Mart buluşması ilk kez Mustafa Suphi ve 14 arkadaşının öldürülmesinin ardından 1921 yılında Ankara yakınlarında bir bağda gerçekleştirilen anma toplantısında Türkiye Komünist Partisi üyesi kadınlar tarafından gerçekleştirilir. TKP’li kadınlar için 8 Mart “Emekçi Kadınlar Günü” adıyla bir mücadele günü olarak belirlenir. 1975 yılında kurulan İlerici Kadınlar Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ilk kez yaygın olarak ve sokaklarda kutlamaya başlar ve 12 Eylül darbesi öncesi her yıl 8 Mart’ta Türkiye’nin bir çok yerinde kitlesel etkinlikler düzenler.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını, kutlamaların başlamasından yıllar sonra, 1977 yılında kabul eder. Ancak BM, bu günü kadınların mücadele günü olarak göstermekten kaçınır. BM’nin ilgili kararında günün tarihçesine değinilmez. Bugün halen BM yayınlarında 8 Mart 1857’de New York’ta ölen dokuma işçilerinin adı geçmez. Uluslararası Kadınlar Gününün kökenlerine ilişkin ana tarihsel referans, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da 1910 yılında toplanan İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansıdır. Clara Zetkin bu Konferans’ta resmi bir uluslararası kadınlar gününün ilan edilmesini önerdi. Ne var ki bu önergede 8 Mart bahsi geçmez. yalnızca Amerikalı sosyalist kadınlar örneğini takip etme fikrinden bahseder. Kesin olan bir şey varsa o da; anmaların bu andan itibaren uluslararası özellik taşımaya başlamış olması ve bir uçtan bir uca Avrupa'ya yayılmasının sosyalist kadın örgütleri ve inisiyatiflerinin çabalarıyla olmasıdır. 19. yüzyıl sonundan 1908 yılına kadar olan dönemde grevler ve işçilere yönelik baskılar söz konusuydu; fakat bu olayların hiçbirinin kadınlar gününe neden olduğu zannedilen New York'ta kadınların ölmesiyle alakası yoktu. Coté’un bu araştırması, 1857 ya da 1908 yılında görkemli bir grevin olmadığı, ancak Amerikalı kadın işçiler arasında güçlenmek için çok mücadele etmiş görkemli bir feminizmin olduğu sonucunu açığa çıkardı. 8 Mart araştırması, Amerikalı sosyalist kadınların bağımsız var olma mücadelesinin izinden gitti.
İlk “Kadınlar Gününün” Lorine S. Brown'un başkanlığında 3 Mayıs 1908 tarihinde Chicago'da yapıldığını, aylık gazete “Sosyalist Kadın” belgeledi. Kutlama, “kadın işçilerin davasına adanmış günde kadınların ekonomik ve politik eşitlik taleplerini alkışlayan” 1500 kadının katılımıyla Garrick Tiyatrosunda yapıldı. Bu gün, kadınların sömürülmesini ve ezilmesini kınayan, aynı zamanda ilkesel olarak kadınların oy hakkını savunan kadın işçilere adandı. Kadın erkek eşitliği, kadınların bağımsızlığı ve dolayısıyla Parti içinde ve dışında kadınların oy hakkı savunuldu. 1909 yılında Kadınlar Günü, Sosyalist Partinin resmi bir etkinliği olarak 28 Şubat'ta kutlandı ve Kadınların Ulusal Komitesi tarafından örgütlendi. Zamanın basını, New York'ta yapılan “kadınların oy hakkı mitinginden” söz ediyordu. Gazeteler, kadınların oy hakkını savunan belli başlı örgütlerin 3.000 kadınla toplantı yaptığı Carnegie Salonunda 27 Şubat 1910 tarihinde kutlanan, New York'un Uluslararası Kadınlar Günü'nden bahseder. Bu toplantı, sosyalist kadınlar tarafından düzenlendi ancak sosyalist olmayan kadınlar da katıldı.
1909 Kasım'ından 1910 Şubat'ına kadar süren New York’un şömizye bluz terzilerinin uzun grevi ve grevcilerin yüzde 80'inin kadınlardan oluştuğu kayıtlarda vardır. Grev, Kadınlar Gününden 12 gün önce sona erdi. Bu grev, kadınların çalışma ve yaşam koşullarını kınayan ve kitle desteği kazanan bu terzilerin cesaretini gösteren büyük çaplı ilk kadın greviydi. Bu işçilerin çoğu Kadınlar Gününe katıldı ve oy hakkı mücadelesini büyüttüler
Bu hafta sizlere sevgili şair dostum Tuğrul Keskin’in , Everest Yayınlarından 2018 yılında çıkan ‘’ Kavil ‘’ Adlı şiir kitabını öneriyorum. Saygılarımla.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Harun Hüsam KURT
8 mart dünya emekçi kadınlar günü tarihçesi-2
1908’de Sivas’taki ekmek isyanına kadınlar öncülük eder. 1910-11 yıllarında özellikle kadınların çalıştığı dokuma ve tütün iş kollarında greve gidilir. Özellikle 1960’larla birlikte yükselen işçi sınıfı mücadelesinde kadınlar yine ön saflardadır.Yüz binlerin katıldığı Saraçhane Mitingi, Kavel Kablo direnişi, Bereç, Zonguldak, Paşabahçe, Derby direnişleri, 15-16 Haziran eylemleri… Eylemler boyunca sadece direnişçi kadınlar değil, direnişçi işçilerin eşleri ve aileleri de her türlü desteği verir.
Türkiye’de 8 Mart buluşması ilk kez Mustafa Suphi ve 14 arkadaşının öldürülmesinin ardından 1921 yılında Ankara yakınlarında bir bağda gerçekleştirilen anma toplantısında Türkiye Komünist Partisi üyesi kadınlar tarafından gerçekleştirilir. TKP’li kadınlar için 8 Mart “Emekçi Kadınlar Günü” adıyla bir mücadele günü olarak belirlenir. 1975 yılında kurulan İlerici Kadınlar Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ilk kez yaygın olarak ve sokaklarda kutlamaya başlar ve 12 Eylül darbesi öncesi her yıl 8 Mart’ta Türkiye’nin bir çok yerinde kitlesel etkinlikler düzenler.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını, kutlamaların başlamasından yıllar sonra, 1977 yılında kabul eder. Ancak BM, bu günü kadınların mücadele günü olarak göstermekten kaçınır. BM’nin ilgili kararında günün tarihçesine değinilmez. Bugün halen BM yayınlarında 8 Mart 1857’de New York’ta ölen dokuma işçilerinin adı geçmez. Uluslararası Kadınlar Gününün kökenlerine ilişkin ana tarihsel referans, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da 1910 yılında toplanan İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansıdır. Clara Zetkin bu Konferans’ta resmi bir uluslararası kadınlar gününün ilan edilmesini önerdi. Ne var ki bu önergede 8 Mart bahsi geçmez. yalnızca Amerikalı sosyalist kadınlar örneğini takip etme fikrinden bahseder. Kesin olan bir şey varsa o da; anmaların bu andan itibaren uluslararası özellik taşımaya başlamış olması ve bir uçtan bir uca Avrupa'ya yayılmasının sosyalist kadın örgütleri ve inisiyatiflerinin çabalarıyla olmasıdır. 19. yüzyıl sonundan 1908 yılına kadar olan dönemde grevler ve işçilere yönelik baskılar söz konusuydu; fakat bu olayların hiçbirinin kadınlar gününe neden olduğu zannedilen New York'ta kadınların ölmesiyle alakası yoktu. Coté’un bu araştırması, 1857 ya da 1908 yılında görkemli bir grevin olmadığı, ancak Amerikalı kadın işçiler arasında güçlenmek için çok mücadele etmiş görkemli bir feminizmin olduğu sonucunu açığa çıkardı. 8 Mart araştırması, Amerikalı sosyalist kadınların bağımsız var olma mücadelesinin izinden gitti.
İlk “Kadınlar Gününün” Lorine S. Brown'un başkanlığında 3 Mayıs 1908 tarihinde Chicago'da yapıldığını, aylık gazete “Sosyalist Kadın” belgeledi. Kutlama, “kadın işçilerin davasına adanmış günde kadınların ekonomik ve politik eşitlik taleplerini alkışlayan” 1500 kadının katılımıyla Garrick Tiyatrosunda yapıldı. Bu gün, kadınların sömürülmesini ve ezilmesini kınayan, aynı zamanda ilkesel olarak kadınların oy hakkını savunan kadın işçilere adandı. Kadın erkek eşitliği, kadınların bağımsızlığı ve dolayısıyla Parti içinde ve dışında kadınların oy hakkı savunuldu. 1909 yılında Kadınlar Günü, Sosyalist Partinin resmi bir etkinliği olarak 28 Şubat'ta kutlandı ve Kadınların Ulusal Komitesi tarafından örgütlendi. Zamanın basını, New York'ta yapılan “kadınların oy hakkı mitinginden” söz ediyordu. Gazeteler, kadınların oy hakkını savunan belli başlı örgütlerin 3.000 kadınla toplantı yaptığı Carnegie Salonunda 27 Şubat 1910 tarihinde kutlanan, New York'un Uluslararası Kadınlar Günü'nden bahseder. Bu toplantı, sosyalist kadınlar tarafından düzenlendi ancak sosyalist olmayan kadınlar da katıldı.
1909 Kasım'ından 1910 Şubat'ına kadar süren New York’un şömizye bluz terzilerinin uzun grevi ve grevcilerin yüzde 80'inin kadınlardan oluştuğu kayıtlarda vardır. Grev, Kadınlar Gününden 12 gün önce sona erdi. Bu grev, kadınların çalışma ve yaşam koşullarını kınayan ve kitle desteği kazanan bu terzilerin cesaretini gösteren büyük çaplı ilk kadın greviydi. Bu işçilerin çoğu Kadınlar Gününe katıldı ve oy hakkı mücadelesini büyüttüler
Bu hafta sizlere sevgili şair dostum Tuğrul Keskin’in , Everest Yayınlarından 2018 yılında çıkan ‘’ Kavil ‘’ Adlı şiir kitabını öneriyorum. Saygılarımla.