Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Melike Baysal

haberalmedya - Melike Baysal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Melike Baysal haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BVHO'dan açıklama: 7527 sayılı Kanun yürürlükte olduğu sürece sorunlar artacak Haber

BVHO'dan açıklama: 7527 sayılı Kanun yürürlükte olduğu sürece sorunlar artacak

Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Melike Baysal, Osmangazi Belediyesi'nin Hamitler'deki Hayvan Barınağı'nda yaşanan köpek katliamı görüntüleriyle ilgili yaptığı açıklamada, "7527 sayılı Kanun yürürlükte olduğu sürece sokaktaki köpek sayısının daha da artacağını, belediyelerde doğal yollarla ölen hayvanların görüntüleri sosyal medyaya her düştüğünde akıllarda acaba öldürüldüler mi sorusunun olacağını, toplumsal barışın hızla bozulacağını ediyoruz" dedi. 7527 sayılı Kanun'la ilgili olarak, son bir yıldır her platformda dile getirdikleri uyarılarının gerçekleştiğini görmekten, bunlara şahit olmaktan da büyük öfke duyduklarını belirten Melike Baysal, "Bu kanun çıktığı andan itibaren, belediyeler aldıkları köpekleri geri bırakamayacakları için kapasiteleri kısa sürede dolacak, bu nedenle kısırlaştırma için dahi köpek alamayacaklar, bugüne kadar yapılan sayıda bile kısırlaştırma yapılamayacak" ifadelerini kullandı. Baysal açıklamasında şunları kaydetti: "7527 sayılı Kanun tartışılmaya başlandığı günden itibaren dedik ki; Türkiye’deki belediyelerin bakımevi sayıları bu kanunu karşılamak için yeterli değil. Mevcut bakımevleri 'geçici bakımevi' statüsünde olduğu için sayıca yetersiz olduğu gibi fiziki koşulları ve kapasiteleri de yetersiz. Nitekim 7527 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde de bu haklılığımız belgelendi aslında, Türkiye’de sadece 105 bin kapasiteli 350 barınak olduğu kanunun genel gerekçesinde açıklandı. (İçişleri Bakanlığı verileri bugün Türkiye’de toplam 1402 belediye olduğunu gösteriyor.) Birçok belediyenin Veteriner İşleri Müdürlüğü yok, veteriner hekim ve yardımcı personel sayısı yetersiz. Geçici bakımevi kurmuş olan belediyelerde de personelin büyük çoğunluğu hayvan davranışı konusunda eğitimsiz, genelde sürgün olarak giden personel yani zaten mutsuz ve öfkeli insanlardan oluşuyor. Bu kanun çıktığı andan itibaren, belediyeler aldıkları köpekleri geri bırakamayacakları için kapasiteleri kısa sürede dolacak, bu nedenle kısırlaştırma için dahi köpek alamayacaklar, bugüne kadar yapılan sayıda bile kısırlaştırma yapılamayacak, nitekim bugün İl Hayvan Koruma Kurulları’nın toplantılarında verilen sayılar kısırlaştırma sayısının düştüğünü gösteriyor. Yani bunca yıldır verilen emek boşa gittiği gibi, ekonomik olarak da büyük zarar görüldü. Kısırlaştırma için harcanacak para ömür boyu beslenme, bakım ve tedaviden daha fazla değildir ancak bilimsel olandır, insancıl olandır. "Hekimler halkla, siyasi baskılarla karşı karşıya kalacaklar, toplumsal barış bozulacak" Bu kanun çıktığı andan itibaren belediyeler, belediyede çalışan veteriner hekimler halkla, siyasi baskılarla karşı karşıya kalacaklar, toplumsal barış bozulacak dedik ve nitekim bugün birçok belediyede bunun örneğini görüyoruz. Osmangazi Belediyesi’nde yaşananlar da bunlardan farklı değil, ne yazık ki son da olmayacak. Bugün her belediye köpek topladığı için de şikayet ediliyor, toplamadığı için de. Hasta olduğu için aldığı köpek yüzünden de sosyal medyada linç ediliyor, geri bırakamayacağı için almaktan imtina ettiği köpek yüzünden de. Yani ne yapsa hem hukuken hem toplumsal olarak baskı altında oldukları bir dönemi yaşıyorlar, ancak bizim konumuz belediyeler değil, köpekler ve veteriner hekimlik, veteriner hekimler. Köpekler, hiç hak etmedikleri şeyleri yaşıyorlar, oradan oraya atılıyorlar, şiddete maruz kalıyorlar, bu kanun nedeniyle iyice değersizleştirildiler, adeta bir suç makinası gibi gösteriliyorlar ve insanlığa yakışmayan muameleler görüyorlar. Veteriner hekimlik ise 183 yıldır bu topraklarda bilimsel eğitimle veteriner hekim yetiştirerek hayvan sağlığı ve toplum sağlığına hizmet eden bir meslek iken, öyle sanıyorum ki bu 183 yılın en kara günlerini yaşıyor, çünkü adeta ölümle birlikte anılıyor adı. Toplumdaki hiçbir sorun mesleğin mensupları dışındaki kişilerle çözülmeye çalışılmazken, hayvanlarla ilgili tüm sorunlar sivil toplum örgütleri ile çözülmeye çalışılıyor. Elbette STK’ların önemini ve gerekliliğini inkar edecek değilim ancak sağlık gibi bir konunun meslek mensupları dışında kurumlarla görüşülmesi bugün yaşadığımız sorunları ortaya çıkarıyor. Kısırlaştırma gibi cerrahi bir müdahaleyi bile İl Hayvan Koruma Kurulları’nda açıklamak zorunda kaldığım zamanları bizzat ben yaşadım. 'İnfial oluştu, veteriner hekimlere suç isnat edildi' Bugün de gerçekliği henüz ortaya bile çıkmamış görüntüler nedeniyle bir infial oluştu, veteriner hekimlere suçlar isnat edildi, ben bile 'katil veteriner hekimleri koruyan katilsin sen de' diyen mesajlar aldım. Sağduyu ile çözülmesi gereken sorunları, eğer suçlu varsa polis ve avukat ile çözülmesi gereken sorunları, bir grubun işaret ettiği veteriner hekim ya da veteriner işleri müdürünü görevden alarak mı çözeceğiz? Önce Gemlik’te Sağlık İşleri Müdürü Veteriner Hekim Hakan Uğur, ardından da Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Kadir Özdemir bugün görevden alındı. Hayvan refahının sağlanması, sokak hayvanı popülasyonunun normale dönmesi için daha kaç veteriner hekim kellesi gerekliyse baştan söyleyin, biz de bilelim! 7527 sayılı Kanun yürürlükte olduğu sürece sokaktaki köpek sayısının daha da artacağını, belediyelerde doğal yollarla ölen hayvanların görüntüleri sosyal medyaya her düştüğünde akıllarda acaba öldürüldüler mi sorusunun olacağını, toplumsal barışın hızla bozulacağını tekrar ifade ediyor ve meslektaşlarımıza bir çağrıda bulunuyoruz; Görüyorsunuz ki ötanazi yapmasanız bile yapmakla suçlanacağınız ortada, bu nedenle asla siyasi baskıya boyun eğmeyin, iş kaybı korkusuyla etik ihlali yapmayın ve kanuna karşı etikten yana olun. Yıllarca belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulsun, müdürler Veteriner Hekim olsun dedik ama biz mesleğimizi siyasi kaygılara, oy kaygılarına kurban etmeyeceğiz ve bir çağrı da bunun için yapıyoruz, Veteriner İşleri Müdürlüğü görevlerini kabul etmeyin, saygın mesleğimizin saygı görmediği yerlerde bulunmayın. Görevi yaşatmak olan bir mesleğin mensuplarının birçok hak kaybını görmezden gelenler, bir de bu konuda veteriner hekimleri bir çırpıda harcarken hem toplumu hem belediye başkanlarını hem de merkezi idareyi veteriner hekimlere kulak vermeye davet ediyorum. Son olarak, aramızda çok değerli bir protokol de yaptığımız Osmangazi Belediyesi’ne bir çağrımız var, sokak hayvanları konusundaki duyarlılıklarını biliyoruz, böyle bir konuyla gündeme gelmelerine üzgünüz, birçok görüntünün gerçeğe aykırı olduğunu görebiliyoruz ancak belediye de bunları ispatla yükümlüdür. Umuyoruz ki en kısa sürede gerçek suçluları ortaya çıkarıp kamuoyu ile paylaşırlar. Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz."

Bursa Veteriner Hekimler Odası açıklama yaptı Haber

Bursa Veteriner Hekimler Odası açıklama yaptı

Anayasa Mahkemesi'nde Görüşülecek 7527 Sayılı Sokak Hayvanları Kanunu Hakkında, Bursa Veteriner Hekimler Odası açıklaması şu şekilde: 2024 yılı Ağustos ayında kabul edilen ve aslında hayvan haklarını korumaktan ziyade sokak köpeklerinin popülasyonunun azaltılması için öldürülmelerinin yolunu açan bir kanun olan 7527 sayılı kanun Anayasa Mahkemesi’nde 7 Mayıs 2025 yani yarın usulden görüşülecek. Yasanın bu haliyle çıkmasının yaratacağı sorunları defalarca dile getirmiştik, bugün söylediklerimizin gerçekleşmesinin, kaybedilen zamanın, oluşan ekonomik yükün, artan sorunun, hayvan hakları konusunda az da olsa alınan yolun tamamen gerisinde kalmanın ve hepsinden önemlisi yaşamını canice öldürülerek yitiren köpeklerin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu bir hayvan sevme sevmeme meselesi değildir. Akıldan, bilimden, sahanın gerçeklerinden uzak bir sürece itirazdır. 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı kanuna muhalefet eden belediye başkanları, denetlemeyen merkezi hükümet nedeniyle sorun büyüse de, görevini yerine getiren az sayıdaki belediye sayesinde her şeye rağmen bir şekilde ilerleme kaydediliyor, kentlerde popülasyon azalıyordu. Kırsalda yapılacak çalışmalarla popülasyonu daha da azaltmak mümkündü. Ancak, gerçekliği sorgulanacak, hatta bazıları tamamen gerçekdışı olan ve muğlak ifadeler içeren gerekçelerle hazırlanmış bir kanun nedeniyle bugün şehirlerde bile sorun arttı, İl Hayvan Koruma Kurulları’nda Doğa Koruma ve Milli Parklar’dan alınan sayılarda bu açıkça görünmektedir. Herhangi bir nedenle sorun yaşayan belediyelerde aynı zamanda veteriner hekim kıyımı da yaşanmakta, veteriner hekimler görevden alınmakta ve güya bir günah keçisi bulunarak soruna müdahale edilmiş gibi gösterilmektedir. Meslektaşlarımızın üstündeki baskı iyice artmış, mesleki sorumlulukları nedeniyle artan vicdan yükü yanında siyasi ve hukuki baskılarla da çalışamaz duruma gelmişlerdir ve bu durum kesinlikle sürdürülebilir değildir. 2024 yılından bu yana bakımevi sayısı artmamış ancak köpek popülasyonu artmıştır. İşe yaramayan bu yasa iptal edilmeli, 5199 sayılı yasanın ilk haline geri dönülmeli ve etkin kısırlaştırma uygulanmaya başlamalıdır. Anayasa Mahkemesi üyelerine çağrımızdır; Bu yasanın iptali yaşamdan yana karar almanın yanı sıra gerçek çözümden yana karar almaktır, sürdürülebilir olmayan bu süreç sonunda tüm köpeklerin toplanması ve öldürülmesi istenecektir. Ve bu ölüm veteriner hekimler eliyle gerçekleştirilmeye zorlanacak, adına da ötanazi denerek gerçekler çarpıtılacak, hem bir canlı türü hem de bir meslek grubu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yasası nedeniyle geri dönüşümsüz zararlar görecektir. Anayasa Mahkemesi üyelerinin gerçeklerden, akıldan, bilimden, gerçek çözümden ve yaşamdan yana karar alacağına inanmak istiyoruz.

Sokak köpekleri günah keçisi değil: Sorun yasa ve destek eksikliği Haber

Sokak köpekleri günah keçisi değil: Sorun yasa ve destek eksikliği

Bursa Veteriner Hekimleri Odası (BVHO) Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal, 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sokak hayvanlarıyla ilgili kamuoyunda yaratılan korku atmosferine tepki gösterdi.  2024 yılında çocukların köpekler tarafından saldırıya uğradığı iddialarının sıklıkla gündeme getirildiğini hatırlatan Baysal, bu vakaların büyük bölümünün asılsız çıktığını vurguladı. “Toplumda panik yaratılarak sokak hayvanları hedef haline getiriliyor. Medya ve sosyal medya üzerinden yayılan gerçek dışı haberler hem halkı yanlış yönlendiriyor hem de şiddet ortamını körüklüyor” diyen Baysal, kamuoyunun bu tür söylemlerle yanıltıldığını ve sokak hayvanlarına yönelik şiddetin meşrulaştırıldığını belirtti. “UYGULAMA BELEDİYELERİN KAPASİTESİNİ AŞIYOR” Yeni düzenlemelerle belediyelerin sokak hayvanlarını toplamak zorunda bırakıldığını belirten Melike Baysal, bu uygulamanın hem yasalara aykırı olduğunu hem de belediyelerin mevcut kapasitesiyle mümkün olmadığını söyledi. Baysal ayrıca, 5199 sayılı yasanın, belediyelere 2028’e kadar bakımevi kurma süresi tanıdığını ancak bu süre dolmadan, barınak kapasitesi yetersiz belediyelerin hayvan toplamaya zorlandığını dile getirdi. Melike Baysal açıklamasında, “Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) ve Yaşamdan Yana Derneği’nin 2025 raporuna göre, ülkedeki yaklaşık 4 milyon sokak köpeğine karşılık, belediye barınaklarının kapasitesi yalnızca 89.451. Ayrıca, 1.408 belediyeden yalnızca 273’ünün hayvan barınağı bulunuyor” ifadelerini kullandı. Baysal, “2023 yılında devletin vergi alacaklarından 250 milyar TL’den fazlasından vazgeçtiği göz önüne alındığında, bu miktarın yalnızca yarısıyla bile ülke genelinde kapsamlı kısırlaştırma programları ve barınaklar yapılabilirdi” diyerek çözüm için yeterli kaynağın bulunduğunu, önemli olanın bu kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesi olduğunu söyledi. “ÇOCUK VE KADIN CİNAYETLERİNİ KÖPEKLER Mİ İŞLİYOR?” Sokak köpeklerinin toplatılmasını savunanların, şiddet vakalarını sadece hayvanlarla ilişkilendirmesine sert tepki gösteren Baysal, “Sokaktaki köpek popülasyonu onların da refahını tehdit edecek seviyeye gelmiş olabilir ama bu, ülkemizdeki şiddetin faili oldukları anlamına gelmez” dedi. Baysal açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre, 2024 yılında en az 394 kadın erkekler tarafından öldürülürken, FİSA Çocuk Hakları Merkezi ise aynı yıl en az 777 çocuğun yaşam hakkı ihlali sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.” “Bugün ülkedeki tüm köpekler ortadan kalksa bile kadın ve çocuk ölümleri durmayacaktır” ifadelerini kullanan Melike Baysal, şiddetin asıl kaynaklarının göz ardı edilip köpeklerin günah keçisi ilan edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Çözümün hala mümkün olduğunu ifade eden BVHO Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal, 7527 sayılı yasaya vurgu yaptı ve ‘’Kanun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeli, 5199 sayılı yasa etkin olarak uygulanmaya devam etmelidir. Yerel yönetimler bütçe ile desteklenmelidir. Yasaların hayvanların yaşam hakkını ve refahını gözeterek düzenlenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Belediyelerin kısırlaştırma ve bakım hizmetlerini sürdürebilmesi için yasal ve mali destek sağlanmalı, sokak hayvanlarına yönelik çözüm önerileri bilimsel, etik ve sürdürülebilir olmalıdır. Aksi takdirde, popülasyon artışı ve kontrolsüz barınak uygulamaları gibi daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağız.’’ dedi.

BVHO Salmonella hakkında Basın Açıklaması yaptı Haber

BVHO Salmonella hakkında Basın Açıklaması yaptı

Basın açıklaması aynen şu şekilde: "GIDA GÜVENLİĞİ TEHDİT ETMEYE DEVAM EDİYOR İzmir’de hamburger yedikten sonra rahatsızlanan ve iki gün sonra yaşamını yitiren Servet Polat ile gündeme gelen Salmonella ile ilgili olarak Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal bir açıklama yayınladı. Haberde geçen Salmonella’nın virüs değil, bakteri olduğunu, çok uzun yıllardır bilindiğini, gıda güvenliğinin en önemli sorunlarından biri olduğunu, hatta küresel bir tehdit olarak ifade edilebileceğini söyledi. İNSANLARDAKİ ENFEKSİYÖZ HASTALIKLARIN YÜZDE 65’İ ZOONOTİK HASTALIK, ZOONOTİK HASTALIKLARIN NEREDEYSE YÜZDE 90’I DA GIDA KAYNAKLIDIR İnsanlarda görülen zoonotik yani hayvan-insan geçişli hastalıkların büyük çoğunluğunun gıda kaynaklı olduğunu belirten Melike Baysal Salmonella hakkında şunları söyledi: ‘’ Salmonella, genellikle hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunan ve insanlarda gıda kaynaklı hastalıklara neden olan bir bakteridir. Kümes hayvanları başta olmak üzere, hemen hemen tüm hayvanlarda ve yumurta, süt, et gibi hayvansal ürünler ile Salmonella taşıyan hayvan dışkıları ile kontamine olan (dışkı ile bulaşık) bitkisel gıdalarda da yaygın olarak görülür. Salmonella enfeksiyonları dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olup, gıda güvenliği ve hijyen konularında ciddi önlemler alınmasını gerektirir. Salmonella’nın en çok bulunduğu bir diğer kaynak fare, rodent, sıçan gibi kemirgen hayvanların dışkılarıdır. Kemirgenler, çiftlik hayvanı yemlerine Salmonella bulaştırarak bakterinin hayvanlara geçişine neden olabilir. Özellikle kentlerdeki ‘’vektör mücadelesi’’ bu nedenle çok önemlidir. Kontamine yani bakteri ile bulaşık yem tüketen hayvanlar, Salmonella’yı et, süt ve diğer hayvansal ürünler yoluyla insanlara taşıyabilir. Bu durum, hem hayvan sağlığı ve refahı hem de insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturur. Salmonella’nın bulaşma yollarından biri de insan portörlüğüdür. Enfekte olmuş veya bakteriyi taşıyan ancak belirti göstermeyen kişiler, gıda üretim zincirinde bulaşma kaynağı olabilir. Portör durumundaki bireyler, yetersiz hijyenik koşullar nedeniyle bakteriyi işletmelere taşıyabilir ve kontaminasyon (bulaşma) zincirini başlatabilir. Bu nedenle gıda işletmelerinde çalışan kişilerin düzenli sağlık taramalarından geçirilmesi ve kişisel hijyen kurallarına uyulması kritik öneme sahiptir.’’ HİJYEN VE DENETİM ÇOK ÖNEMLİ Salmonella enfeksiyonlarının, çoğunlukla bir gıda zehirlenmesi formuyla kendini gösterdiğini ve ishal, karın ağrısı, ateş, mide bulantısı ve kusma gibi belirtileri olduğunu ifade eden Baysal, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 94 milyon Salmonella gastroenteriti vakası görüldüğünü ve bunların yaklaşık 155.000’inin ölümle sonuçlandığını, Türkiye’de ise Salmonella enfeksiyonlarına bağlı ölüm vakalarına dair spesifik ve güncel istatistiklerin sınırlı olduğunu ifade ederek denetimlere dikkat çekti. BVHO Başkanı Melike Baysal, İşletmelerde hijyen ve sanitasyon, hammadde izlenebilirliği, portör tarama ve eğitimleri gibi gıda güvenliği yönetim sistemleri ve denetimlerin, gereken şartları sağlamayan işletmelere yaptırımlar uygulanmasının, gıda kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi ve toplum sağlığının korunması açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. VETERİNER HEKİMLERİN ROLÜ BVHO Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal, gıda alanında veteriner hekimlerin yetki ve sorumluluklarından da bahsederek ‘’Veteriner hekimler, Salmonella gibi hayvan kaynaklı etkenlerin kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynar. Hayvan sağlığını korumak biyolojik etkenlerin gıda zincirine girişini önlemek açısından büyük önem taşır. Ayrıca, işletmelerde hijyen standartlarının sağlanması konusunda da danışmanlık hizmeti verirler.’’ dedi. NASIL KORUNACAĞIZ? Canlı faaliyet yapan işletmelerde sıkı bir Salmonella sıklığının denetiminin yapılması gerekir. Kesimhane, gıda işleme üniteleri, işletmeler ilgili süreçlerde gıda güvenliği yönetim sistemleri ve denetimi özellikle vurgulayan Melike Baysal, kişisel olarak da önlemler alınabileceğini, son günlerde gıda güvenliği konusunda büyük sorunlar yaşayan Türkiye’de kişisel önlemlerin de Salmonella ya da diğer fiziksel, kimyasal, biyolojik tehditleri bertaraf etmede çok önemli olabileceğini ifade etti. Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: Güvenilir ve bilinen yerlerden alışveriş yapmak Etiketleri dikkatle okumaya ve anlamaya çalışmak Gıdaların saklanma ve pişirme yöntemlerine dikkat etmek Özellikle eti pişirirken çiğ bırakmamak Kesme tahtalarını kırmızı et, beyaz et ve sebze için ayrı ayrı kullanmak Çiğ yumurta tüketmemek Çiğ sütle yapılmış peynir tüketmemek Mutfak tezgahlarının temizliğine dikkat etmek Elleri sık ve doğru yıkamak"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.