Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ekrem Imamoğlu

haberalmedya - Ekrem Imamoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekrem Imamoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İmamoğlu'ndan yeni operasyon dalgasına zehir zemberek tepki Haber

İmamoğlu'ndan yeni operasyon dalgasına zehir zemberek tepki

19 Mart'ta gözaltına alınıp 23 Mart'ta tutuklanan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamğolu, Antalya, Adana ve Adıyaman'daki operasyona ilişkin sosyal medya paylaşımı yaptı. İmamoğlu X platformu üzerinden yaptığı paylaşımında şu mesajı iletti: "Demokrasiyi açıkça askıya aldınız. İstanbul'da başlattığınız hukuk dışı müdahaleyi şimdi Antalya, Adana ve Adıyaman’a taşıdınız. Seçilmiş belediye başkanlarımızı gözaltına alıyor, tutukluyorsunuz. İftiracıya dokunulmazlık tanırken, milletin helal oylarıyla seçilmiş isimleri hedef alıyorsunuz. Üstelik aynı kişinin AK Partili belediyelerle kurduğu ilişkilere göz yummaya devam ediyorsunuz. 'AÇIKÇA DEMOKRASİYE DARBE YAPIYORSUNUZ' Evet, bu ülkede kimse hukukun üstünde değil. Ama yaşananların hukukla, adaletle, suçla hiçbir ilgisi yok. Sizin derdiniz başka! Seçimleri yok sayıyor, milletin iradesini dikkate almıyorsunuz. Açıkça demokrasiye darbe yapıyor ve bu girişiminizi her geçen gün bir üst seviyeye taşıyorsunuz. Yaşananlar, sadece partimize, belediye başkanlarımıza değil, onlara oy veren milyonlara da bir gözdağıdır. Adalet duygusunun yerle bir edilmesi, toplumu kutuplaştırmak ve sindirmek isteyenlerin bilinçli tercihidir. Sadece muhalefet seçmenini değil, bu ülkenin vicdan sahibi tüm insanlarını yaralayan bir sürecin içerisindeyiz. Türkiye’de yaşayan her bir vatandaşa yönelmiş açık bir tehdit söz konusudur artık. 'BİR KİŞİNİN DEĞİL BİR MİLLETİN DEDİĞİ OLACAK' Ve şunu herkes bilmeli: Ya ülkemiz bu badireleri atlatacak, hukukun üstün olduğu, demokratik, zengin bir ülke olacak. Ya da bir avuç muhterisin koltuk sevdası yüzünden yüz yıllık Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz onarılması güç yaralar alacak. Ama milletimiz büyüktür. Seçilmişleri değil, bu hukuksuzluğu planlayanları yargılayacak bir millet var bu ülkede! And olsun ki; bir kişinin değil bir milletin dediği olacak. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Tam da bu nedenle ilk gün söylediğimi tekrar ediyorum: Kendimizi önce Allah’a, sonra da bu aziz Millete emanet ediyoruz."

İmamoğlu, 'Bundan daha büyük beka sorunu var mı?' diyerek duyurdu! "Çöküşe son vereceğiz" Haber

İmamoğlu, 'Bundan daha büyük beka sorunu var mı?' diyerek duyurdu! "Çöküşe son vereceğiz"

1 milyon öğrenci, lisede öğrenim görmek için LGS'ye girdi. Sınavın ardından İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, LGS'nin ardından kanayan bir yaraya parmak bastı. İmamoğlu, Türkiye'nin başarılı gençlerin artık ülkede bir umut göremediğini bu yüzden yurt dışına göç ettiğini söyledi. İmamoğlu, ekonomik eşitsizliğe dikkat çekti. "Ekonomi sadece bir avuç azınlığa iyi. Eğitim ve akademi yerlerde. İşsizlik almış başını gidiyor, adaletsizlik her gün daha da büyüyor, hayat pahalılığı uçmuş durumda" diyen İmamoğlu, bu düzene son vereceklerini söyledi. İmamoğlu, beyin göçünün bir beka sorunu olduğunu ve bundan daha büyük de bir beka sorunu olamayacağını ifade etti. İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'ni hesabından şunları ifade etti: Gençlerimize bu güzel ülkede yaşamaları, çalışmaları ve üretmeleri için nedenler vereceğiz. İşler iyi gitmiyor elbette farkındayız. Güvensizlik ortamında fırsatını bulan evlatlarımızın yurtdışına bir şekilde çıkmanın peşinde olduğunu görüyoruz. Ekonomi sadece bir avuç azınlığa iyi. Eğitim ve akademi yerlerde. İşsizlik almış başını gidiyor, adaletsizlik her gün daha da büyüyor, hayat pahalılığı uçmuş durumda. LGS'de derece yapan 14 yaşında, ülkenin en zeki çocukları, lise bitmeden dünyanın en iyi ilk 100 üniversitesinden tam burslu kabul alıp, gidiyor. Türkiye'nin beyni liseliler, bu nedenle 21-22 Haziran'daki üniversite sınavına girmeye tenezzül bile etmiyor. Bu ülkenin pırıl pırıl beyinlerini kaybediyoruz. Bir ülkenin bundan daha büyük beka sorunu olabilir mi? Bu düzeni kökten değiştirecek, bu çöküşe son vereceğiz. Bu gençlere ülkemizin ihtiyacı var. Bir avuç azınlığın sebep olduğu bu acı tabloya son vereceğiz. Biz gençlerimizin yeteneğine, azmine ve çalışkanlığına güveniyoruz, onlar da bu ülkeye güvecekler. Bu ülkede yaşamayı, çalışmayı, üretmeyi yeniden sevecekler.

Özgür Özel açıkladı! İmamoğlu Kılıçdaroğlu'na not yolladı Haber

Özgür Özel açıkladı! İmamoğlu Kılıçdaroğlu'na not yolladı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 16 Haziran'da İBB Bakşanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile görüştü. Özel, ziyaretinin ardından İmamoğlu ve eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun arasındaki Kurultay anekdotunu paylaştı: "Genel Başkan da demiş ki "Olur mu ben video çektim ve kurultayın tertemiz olduğunu kimsenin lekeleyemeyeceğini söyledim"Ekrem Bey de bundan büyük memnuniyet duymuş. Bunu herkes bir daha duysun istiyor" Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'yi ziyaretinden sonra açıklama yapan Özel, bir gazetecinin, "Kılıçdaroğlu'nun avukatı İmamoğlu ile görüşmede kurultay temas sözlerini yalanladı. Siz ne söylersiniz?" sorusunu yanıtladı. Özel, Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in aktardığı anekdot ile ilgili açıklamasına yanıt verdi. Özel, aktardığı bilginin doğru olduğunu ve konu ile ilgili İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na not yolladığını açıkladı. "KEMAL BEY'E DE NOT YOLLAMIŞ" Özel şunları ifade etti: Ya o yalanlamayı Ekrem Başkan dün kendi avukat arkadaşlarıyla görüşmüş.Onlar da bu yalanlamayı yalanladı.Ekrem Başkan bizzat Kemal Bey bana bunu söyledi diyor. Kemal Bey'den de bu konuda bir açıklama gelecek diye Ekrem Bey umuyor.Kemal Bey'e de not yollamış. O avukat arkadaşın benimle ilgili kullandığı ifadeler büyük bir hadsizlik de ben Allah'tan yani Ekrem Başkan'la yaptığımız görüşmeden sonra Ekrem Başkan dün o hadsizliğe karşı bunun bir hadsizlik olduğunu ve bizzat Kemal Bey'in bu ifadeleri kendisine söylediği ile ilgili bir notu hem açıklasın diye iki arkadaşına yollamış.İki arkadaşımız onu açıkladı. Onun dışında benim söyleyecek bir şeyim yok. Bir tek o ifadeler yönünden o avukat hala partili miymiş ona bakacağız.

Ekrem İmamoğlu duruşmaya katılmama nedenini açıkladı: Kendimizi savunmamızdan bile korkuyorsunuz Haber

Ekrem İmamoğlu duruşmaya katılmama nedenini açıkladı: Kendimizi savunmamızdan bile korkuyorsunuz

İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta yaptığı "Turpun Büyüğü" başlıklı basın toplantısı üzerine açılan davanın bugün görülecek ilk duruşması Çağlayan Adliyesi'nden alınarak Silivri Marmara Cezaevi'ndeki duruşma salonuna çekildi. Ekrem İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmama kararı aldı. EKREM İMAMOĞLU DURUŞMAYA KATILMAMA NEDENİNİ AÇIKLADI Bilirkişi davasının ilk duruşmasına katılmama kararı alan Ekrem İmamoğlu, o kararın nedenini Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından yapılan paylaşımla açıkladı. Hakkında açılan davaların aynı savcı ve bilirkişilerce yürütüldüğünü ifade eden Ekrem İmamoğlu, "Aldığımız nefese dava açıyorsunuz. Yetmiyor bir gün önce yargılamanın yapılacağı yeri değiştiriyor bana ve avukatlarıma son anda haber veriyorsunuz. Planlanan bu sürecin bir parçası olmayı reddediyorum" dedi. İşte o paylaşım: "KENDİMİZİ SAVUNMAMIZDAN BİLE KORKUYORSUNUZ" "Aldığımız nefese dava açıyorsunuz. Her davanın savcısı aynı, bilirkişisi aynı, hukuksuzluğu aynı. Bunlar da yetmiyor bir gün önce yargılamanın yapılacağı yeri değiştiriyor bana ve avukatlarıma son anda haber veriyorsunuz. Kendimizi savunmamızdan bile korkuyorsunuz. Savunma hakkımızı engelleyen bu keyfi uygulamalarınızı kabul etmiyorum. Bugünkü duruşma usulsüzdür, yargılama esaslarına uygun değildir. Böyle bir sürecin parçası olmayı reddediyorum ve bu nedenle bu duruşmaya katılmayacağım. Bağımsız Türk yargısına ve yargı üyelerine sonuna kadar güveniyorum, ama planlanan bu sürecin bir parçası olmayı reddediyorum. Ekrem İmamoğlu"

İmamoğlu hakkındaki iddiaları tek tek yanıtladı: Hiçbir suç unsuru tespit edilememiştir Haber

İmamoğlu hakkındaki iddiaları tek tek yanıtladı: Hiçbir suç unsuru tespit edilememiştir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu hakkında iddialara yanıt verdi. Zeybek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Ekrem İmamoğlu’nun kamu kaynaklarını koruma mücadelesi belgelerle ortadadır Gerçek adalet, bu mücadeleyi görmezden gelmez, gelmemelidir." ifadelerini kullanarak iddiaları teker teker cevapladı. “OLUMSUZ HİÇBİR TESPİT YAPILAMADI” Yaptığı paylaşımında, iddiaları “yalan ve gerçek” olarak açıklayan Zeybek, şu ifadeleri kullandı: “YALAN: "Ekrem İmamoğlu döneminde İBB’de büyük yolsuzluklar yapıldı, suç örgütü kuruldu." GERÇEK: 2019'dan bu yana İBB, 1.528 kez denetime tabi tutuldu. Bu, 2014-2019 AKP dönemindeki 147 denetimin 10 katından fazla. Bu denetimler; İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve MASAK gibi kurumlardan oluşan ortak özel teftiş ekipleri tarafından yapıldı. Yapılan bu kapsamlı denetimlerin sonucunda olumsuz hiçbir tespit yapılmadı.” “DENETİMİN ÖNÜNE GEÇENLERİN SORGULANMASI GEREKİYOR” “YALAN: "Ekrem İmamoğlu, yolsuzlukları örtbas etti, raporları gizledi." GERÇEK: Ekrem İmamoğlu döneminde 112 yolsuzluk dosyası hazırlanarak Cumhuriyet Savcılıklarına, İçişleri Bakanlığı’na ve Sayıştay’a iletildi. Bu dosyalarda toplamda yaklaşık 95 milyar TL’lik kamu zararı tespit edildi. Ancak bu dosyalardan 34’üne İçişleri Bakanlığı tarafından el konuldu, yani İBB’nin yürüttüğü yolsuzlukla mücadele süreçleri engellendi. Bu durum, Ekrem İmamoğlu’nun değil, denetimin önüne geçenlerin sorgulanması gerektiğini gösteriyor." “HUKUKA VE TEAMÜLLERE AYKIRIDIR” “YALAN: "Belediye başkanı olarak tüm ihalelerden ve işlemlerden Ekrem İmamoğlu sorumludur." GERÇEK: Belediye başkanı, tüm işlemlere doğrudan müdahil değildir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre, her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Örneğin; Devlet Hava Meydanları ya da Gümrük İdaresi’nde yaşanan büyük yolsuzluklarda ilgili bakanlar tutuklanmamışken, Ekrem İmamoğlu gibi kurumun tepe yöneticisini tüm işlemlerden sorumlu tutmak hukuka ve teamüllere aykırıdır.” "YÜZDE 70 ORANINDA POSTA GİDERİ TASARRUFU ELDE EDİLDİ” “YALAN: "Ekrem İmamoğlu döneminde belediye dijitalleşme ve şeffaflık açısından geriye gitmiştir." GERÇEK: Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği andan itibaren dijitalleşmeyi yaygınlaştırdı: E-imza, e-yazışma, KEP sistemi gibi dijital araçlar belediye genelinde kullanılmaya başlandı. Önceki dönemde e-imzalı evrak oranı sadece yüzde 30’ken bu oran hızla artırıldı. Bu sayede hem şeffaflık sağlandı hem de yıllık yüzde 70 oranında posta gideri tasarrufu elde edildi. İmza Yetkileri Yönergesi ile işlemlerin kimin tarafından yapıldığı dijital izlerle takip edilebilir hale getirildi.” “İÇ DENETİM ETKİN HALE GETİRİLDİ” YALAN: "İBB’de denetim yapılmıyor, iç denetim etkisiz." “GERÇEK: 2015-2019 AKP döneminde İBB İç Denetim Birimi tarafından hiç denetim yapılmadı. Ekrem İmamoğlu döneminde iç denetim etkin hale getirildi: 2020-2024 arasında 92 denetim, 20 danışmanlık faaliyeti, 4 dönemsel gözden geçirme yapıldı. Teftiş Kurulu 112 suç duyurusunda bulundu, 146 dosya hazırladı. “110 BİNDEN FAZLA İŞLEM KONTROL EDİLMİŞTİR” YALAN: "İBB iştirakleri ve bağlı kurumlar denetimsiz kaldı." GERÇEK: İBB iştirak şirketleri düzenli iç ve dış denetime tabi tutuldu. İSKİ ve İETT kendi iç denetim sistemlerine sahiptir. İştiraklerdeki 110 binden fazla işlem Teftiş Kurulu ve İç Denetim Birimi tarafından kontrol edilmiştir.” “ÖNCEKİ DÖNEME DAİR HİÇBİR CİDDİ SORUŞTURMA BAŞLATILMAMIŞTIR” “YALAN: "Ekrem İmamoğlu döneminde imar yolsuzlukları arttı." GERÇEK: Tam tersine, Ekrem İmamoğlu döneminde AKP dönemine ait 130 imar projesinde 85 milyar dolarlık rant tespit edildi. Bu tutar, İstanbul’un yaklaşık 10 yıllık bütçesine denk düşmektedir. Ortaya çıkan bu veriler ilgili makamlara bildirilmiş, ancak yine önceki döneme dair hiçbir ciddi soruşturma başlatılmamıştır. SONUÇ: Bu kadar yüksek oranda denetime rağmen, Ekrem İmamoğlu hakkında bugüne kadar ciddi, somut ve yargıya taşınabilecek herhangi bir suç unsuru tespit edilememiştir. Ekrem İmamoğlu döneminde; Şeffaflık artırıldı. Denetim etkin hale getirildi. Önceki dönemlerin yolsuzlukları ortaya çıkarıldı. Her gün denetime rağmen, hakkında 'suç örgütü' kurmak gibi iddialar ortaya atmak siyasi manipülasyon izleniminden başka bir şey değildir, algıdır. Bugün kamuoyu nezdinde sorulması gereken soru şudur; Her gün denetlenen, 112 yolsuzluk dosyası hazırlayan, 85 milyar dolarlık rant düzenini ifşa eden bir belediye başkanını mı yargılamalıyız, yoksa geçmişte bu rantı yaratanları mı?"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Bir Tane Belge Yok, Gizli Tanıkların İftiraları Var” Haber

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Bir Tane Belge Yok, Gizli Tanıkların İftiraları Var”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve beraberinde Silivri Cezaevi’nde esir tutulan isimleri ziyaret etti. Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Bugün Silivri Cezaevi’nde Ekrem Başkanımızı ve çok sayıda arkadaşımızı heyetimiz ziyaret etti. Ben de Ekrem Başkanımızla, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan arkadaşlarımızla görüşme imkanı buldum. Öncelikle tüm arkadaşlarımız, kendileriyle dayanışma gösteren milyonlara, onların burada uğradıkları iftiraya, hiçbir kanıta dayanmayan, gizli tanık ifadeleriyle hem kişisel namuslarına sürülmeye çalışılan lekeye, hem de partileri üzerinden uğradıkları iftiraya karşı Türkiye’nin tüm siyasi görüşlerinden, AK Partili, MHP’li ya da muhalefet partilerine oy veren, Cumhuriyet Halk Partili olsun veya olmasın kendileriyle dayanışma içinde olan herkese selamlarını, minnetlerini iletiyorlar” dedi. Özel, şunları söyledi: “KUMPAS DAVALARININ SİMGE SALONUNA ALINMASI ANLAMLI” “Bu büyük iftiraya, bu büyük hakarete karşı sadece ve sadece gerçekleri anlattıkları savunmalarının televizyondan yayınlanmasını istiyorlar. Çünkü gizli tanık dışında bir tane paraya, pula, rüşvete ilişkin olarak belge yok. Adı belli olmayan, Meşe, Çınar, Ladin denen gizli tanıkların iftiraları var. MASAK Raporundaki şüpheli görülen her işlemin açıklamasına ikna olmuş, buna bir şey söyleyemeyen iddia makamı var. Yargılamanın mutlaka ve mutlaka milletin önünde olmasını istiyorlar. Ekrem Başkan’ın Çağlayan’daki mahkemesi geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının simge salonuna alındı. Anlamlıdır, önemlidir. FETÖ’cülerin kurduğu kumpasları bugün Zekeriya Öz değil, Zekeriya Öz’ün bugünkü güncel hali kurmaktadır. O gün Zekeriya Öz’ü sahiplenen, ‘Davanın savcısı benim’ diyen Erdoğan bugünkü savcıya sahip çıkmaktadır. Onu o görevlendirmiştir. Kumpas davası, kumpasın mekanında görülür. Biz buna karşı bu sembolik, tarihi hatırlatmayı önemsiyoruz. Yarın o salonda İstanbul’dan il başkanımız, yönetimi, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız, Trakya’daki tüm seçilmiş arkadaşlarımız Ekrem Başkan’ın yanında olacaklar. Ekrem Başkan bir başka davada, İstanbul’da olması gereken, buraya taşıdıkları davada yarın hakim karşısında olacak.” “GAZETECİLERİ YILDIRMA AMACIYLA GÖZALTINA ALDILAR” “Ben bugün buradan hızla Ankara’ya gideceğim. Çünkü akşam üstü Ankara’da Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin ödül töreni var. Ödül vereceğim. Vereceğim ödülü kazanan kişi Timur Soykan’dır. Timur Soykan, ‘skandal düğün’ haberiyle ödül aldı. Ama o Timur Soykan bugün saat 11.00’de randevulaşıp gideceği, bir ifade vereceği soruşturma için sabahın köründe evinden onlarca polisle alındı. Onlarca polisle alınan Timur Soykan’ın Youtube’da Onlar TV kanalında yayınlanan programlarını milyonlar izliyor. Ama Murat Ağırel ile birlikte sözde şantaj, tehdit suçlamalarıyla bir kez daha sabah erkenden yıldırma amacıyla kendileri alındılar. Ben değerli eşleri ile görüştüm, dayanışma duygularımızı ilettim. Süreci en yakından arkadaşlarımız, hukukçu arkadaşlarım ile milletvekillerimiz takip ediyorlar. Bunu da ifade etmek isterim.” “KARDEŞLİK HUKUKUYLA ÇÖZDÜK” “Bugün Ekrem Başkan’la yaptığımız görüşmeyle ilgili kısaca bilgi verecek olursam görüşmede aramızda bir uyuşmazlık çıktı. Bunu ‘son dakika’ verebilirsiniz. Sonra kardeşlik hukuku içinde hallettik. Ekrem Başkan dün tam avukatları kanalıyla Yozgat’taki traktörlere kesilen cezaları kendisinin üstleneceğini ilan edecekken, benim üstlendiğimi öğrenmiş. Dedi ki, ‘Benden erken davrandın, bu iş olmaz.’ Dedim, ‘Nasıl olacak?’ Ben de açıkladım. ‘O zaman bütün sorunları nasıl çözüyorsak’ dedi, ‘Bunu da kardeş payı yapalım.’ Yozgat’taki traktörlere kesilen cezaları ödeme meselesini kardeş payı, kardeşlik hukuku içinde halletmiş bulunuyoruz. Yarısını Ekrem Başkan ödeyecek, yarısını ben ödeyeceğim.” “ADAYIMIZ İÇERİDE OLSA DA OFİS MİLLETİN HİZMETİNDE OLACAK” “Cumhurbaşkanlığı Kampanya Ofisi’ni pazar günü duyurmuştum. Bugün üzerinde çalıştık. Malum Cumhuriyet Halk Partisi’nin Parti Meclisi oluştu. Geçmişte bir gölge kabinemiz vardı ve biz bunu Cumhurbaşkanı adayımız belli olduktan sonra gölge kabine yeni, doğru tarif edilmiş, güçlü formatıyla Cumhurbaşkanı adayımızla birlikte çalışacaktı. Gölge kabinemizde Parti Meclisi’nden arkadaşlarımız, milletvekili grubundan arkadaşlarımız, dışarıdan çok güçlü isimler olacaktı. Üzerinde çalıştık, birlikte Cumhurbaşkanlığı Kampanya Ofisi’nin yeni yönetim şemasını oluşturuyoruz. Adayımız içeride de olsa ofisimiz dışarıda, milletin hizmetinde olacak. Sorunları gören, nasıl çözüleceğini tarif eden, kimlerle çözeceğini tarif eden çok güçlü bir Cumhurbaşkanlığı Kampanya ve İletişim Ofisi’nin hazırlıkları konusunda önemli mesafe aldığımızı ve önümüzdeki günlerde bunu hayata geçireceğimizi, ilan edeceğimizi ifade etmek istiyorum.” “GENÇLERE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ” “Bir gün bile yatarı olmayan bir suçtan… Yani gelmiş, mitingi izlemiş, ‘Yürüyemezsin’ demişler yürümüş, ‘Gelmemelisin’ demişler gelmiş. Maalesef Milli Eğitim Bakanı büyük bir iftira atıyor, ‘Eli baltalılar’ diyor. Yani bu kadar büyük iftiracılık, bu kadar çocuklara gencecik çocuklara hakaretle iftira olmaz. Herkes biliyor ki örneğin bu çocuklardan, bu gençlerden 55 tanesi ‘Salıveriliyorsunuz’ denilip bir telefonla tutuklandı. Bir çoğunu ev hapsi veriliyordu bir gelen telefonla tutuklandı. Hakimin karşısında bir tek soruya cevap verdiler. İsmi okundu, tutuklandı ismi okundu, tutuklandı. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa muhalefetten daha önce cezası olmayan kişinin bir gün yatarı yok. Burada tutuldukları her gün işkencedir, ailelerine ve kendilerine boşu boşuna ıstıraptır. Gördükleri kötü muamele, ters kelepçe ve susuz bırakma, aç bırakma geçmişte, buraya gelene kadar, hepsi yıldırmak içindir. Ne aileleri yılmıştır ne çocuklar yılmıştır. Ama yapılan büyük haksızlıktır. O yüzden dün 100 binlerin bağırdığı gibi buradan bir kez daha gençlere özgürlük istiyoruz. Sınavlarına girmelerini talep ediyoruz. Bu konuda milletvekillerimizden oluşan bir heyet de ilgili görüşmeleri yapmak üzere bir kez daha inisiyatif alacaklar. Bu konuyu artık bir gün bile yatarı olmayan ve asla eline bir taş almamış, bir sopa almamış, ne baltası ya? Yalancı adam, utanmaz adam, ne baltası? Sadece gösterilere katılmış ve evine gitmiş kişileri yüz tarama sistemiyle evlerden topluyorlar. Sonra da ‘Onlar eli baltalı.’ Eli baltalı kimse yoktu. Öğrencilerden bir tanesinin elinde bırak baltayı, çubuk yoktu. Çubuk yoktu. Hepimiz bunları biliyoruz. Yıldırmak için yapılan işler bunlar. İfade etmek istiyorum.” “BUNLARDAN SİZİ KURTARMAK BU MİLLETİN EVLATLARININ BİRİNCİ GÖREVDİR” “Bugün Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 180’inci yılı. Bizim polisimiz, bu milletin evlatları, vicdanlı evlatlara sonuçta bunlar devletin polisi, cuntanın polisi değil. Kanunsuz emirler verildi, bunu ifade ettik daha önce de. Mutlaka ve mutlaka bunun için yazılı isteyin. Yazılı emir verenler ise hesabını verecekler. Yoksa onlar kenara çekilecekler, suçu polisin üzerine atacaklar. Ben bir kez daha hem gençlerimizi kucaklıyorum hem de kanunsuz emirlere muhatap olan, kendisine bir gün bile, bir saat bile fazla mesai verilmeyen, kaskını yastık yapıp yatan, aç bırakılan, kuru kumanyalarla zor günler yaşayan polisimize diyorum ki, ‘Biz bu iktidarı değiştireceğiz, bir daha sizi milletin evlatları ile karşı karşıya dikmeyeceğiz. Ne emeğinizi sömüreceğiz ne size suç işleteceğiz. Size suç işleten, kanunsuz emir veren ve size eziyet eden bunlardan sizi kurtarmak da bu milletin evlatlarının birinci görevidir.’” “KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEDE SAMİMİ DEĞİLLER” “Son sözüm şu, bugün önemli, kamuoyunun büyük önem atfettiği bir görüşme yapılacak. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kürt meselesindeki duruşu ve yıllardır çok nettir, çok bellidir, çok tutarlıdır. Biz bir kere Kürt meselesi diye bir meselenin var olduğuna inanıyoruz. Niye? Kürtler ‘Sorunum var’ diyorsa vardır. Çözmek hepimize düşer. Bu, ‘Yoktur’ deyip de görmezden gelinmez. ‘Terörsüz Türkiye’ diyorlar. Biz terörü de kınıyoruz, terörsüz Türkiye’yi de destekliyoruz. Terörsüz Türkiye demokratik açılımlarla mümkündür. Bunlar için doğru zemin Meclis’tir. Bu sorunun çözümü için Meclis zemininde şeffaf, kimseyi dışlamayan, başta şehit aileleri ve gazilerimizin duygularını yok saymayan, onların da fikirlerini alan, tüm mağdurları kapsayan bir süreç için mecliste olmayı çok önemsiyoruz. Bakın büyük bir çelişki yaşıyoruz. Şimdi arkamdaki cezaevinde biri yatıyor, onu içeri kimin attırdığını da herkes biliyor. Soru şu, batıdaki Kürtlere, batıda seçim kazanamayacakları halde DEM Partisi’nin, batıdaki Kürtlere belediye meclislerinde görev teklif etmek suretiyle onlara şehrin yönetiminde söz sahibi kılmak suçu… Bunu terör suçu kabul ediyor, Ekrem Başkanı bununla nasıl suçluyor. Bununla suçlanan birisi içeride yatıyor, ‘Kürtler belediye meclis üyesi olursa bu terör faaliyetidir’ diyen birisi, onu içeri attıran birisi de bugünkü güya Kürt meselesinin, ona ‘Kürt meselesi de yok’ diyor artık ve terörsüz Türkiye yaratacakmış. Terörsüz Türkiye’yi de Kürt meselesinde kökten çözmeyi de bütün Kürtlere eşit vatandaş yapmayı, bu devleti onlara ait hissettirmeyi de başaracak anlayış buradadır. Bu anlayışın Cumhurbaşkanı adayı şimdi içerde. Bu sorunu Kürtlerin güvendiği biz çözeriz. Bu sorunu, Kürtleri ikinci sınıf vatandaş gören, belediye meclislerine bile layık görmeyen ve Kürtleri, ‘Kürt eşittir sorun’, ‘Kürt eşittir terör’ diye gören anlayış çözemez. Ancak biz Meclis zemininde atılacak her türlü şeffaf, barışçıl çözüme yönelik adımı da desteklemeye hazırız. Ama Meclis’i yok sayıp da Kürtleri yok sayıp da sorunu yok sayıp da ipe un serip de buyurganlıkla laf edenlerin bu sorunu çözmede samimi olmadıklarını, bir kez daha başarısızlığa da hiçbirimizin tahammülü olmadığını ifade etmek isterim.” “KUVVETLİ BİR TEMSİLLE EKREM BAŞKAN’IN YANINDA OLACAĞIZ” Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, basın mensuplarının Cuma günkü duruşmaya katılıp katılmayacağını sorması üzerine, “İstanbul örgütümüz ve Trakya örgütlerimiz burada olacak. Biz Ekrem Başkan’la bugün uzun değerlendirmelerimizi yaptık. Yarınki Çağlayan Adliyesi’ndeki Akın Gürlek’in meselesiyle ilgili bir ifade kısmıdır. Bu süreçle ilgili bir mahkeme değildir. Ben yarın kendi programım dahilinde Ankara’da olacağım. Ancak genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimiz çok kuvvetli bir temsille Ekrem Başkanımızın buradaki ifadesi sırasında yanında olacaklar” dedi.

Saraçhane ruhu Maltepe’ye taşındı: Yüz binler İmamoğlu mitinginde! Haber

Saraçhane ruhu Maltepe’ye taşındı: Yüz binler İmamoğlu mitinginde!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), partilerinin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından Saraçhane'de başlayan mitinglerini Maltepe'ye taşıdı. Yüz binlerce insan CHP'nin düzenlediği İmamoğlu mitingine geldi, alanda adım atacak yer kalmazken bazı vatandaşların da Marmaray durağında yapılan kimlik kontrolleri nedeniyle alana henüz ulaşamadığı belirtildi.  Vatandaşlar miting alanında "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!", "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıyor. İMAMOĞLU İÇİN İMZA TOPLANIYOR CHP, cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu'nun özgür kalması için imza topluyor. Dilek İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Maltepe'de toplanan yüz binlere hitap etti.  YÜZ BİNLERCE İNSAN AKIN ETTİ Saat 12.00'de başlayan miting alanına erken saatlerde vatandaşlar akın etti.  SAATLER ÖNCE TOPLANMA BAŞLADI Tutuklu İBB Başkanı İmamoğlu da Silivri'den Maltepe mitingi için çağrı yaptı. "Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük" sloganlı miting için Maltepe'deki alanda vatandaşlar saatler öncesinde toplanmaya başladı. CHP'li isimlerin sahneye çıkması ve CHP lideri Özel'in konuşması beklenirken alanda bulunanlarla İmamoğlu'nun yapay zekayla hazırlanmış mesajı paylaşılacak. DİLEK İMAMOĞLU: EKREM'E CEZA İŞLEMEZ Mitingde konuşma yapan Dilek İmamoğlu, "Ekrem, İstanbul'un bütün sokaklarında, çarşılarında, pazarlarında huzurla dolaşır. Yalnız İstanbul'da değil Türkiye'nin dört bir yanında kendisine gösterilen büyük ilginin, sevginin karşısında hiçbir kibre kapılmadan tepeden tırnağa tevazuyla dolaşır. İşte bunun için Ekrem'i cezalandırıyorlar. Milletin ona olan sevgisi karşısında aciz kaldıkları için cezalandırıyorlar. Asla Ekrem kadar bu milletin gönlüne giremeyeceklerini biliyorlar onun için cezalandırıyorlar. İstediğiniz yapın Ekrem'e ceza işlemez. Hangi duvar sevgiye engel olabilir, hangi demir parmaklık gerçeği gizleyebilir" dedi.  Dilek İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:  "Gençler tepkilerini demokratik yolla dile getiriyorlar. İşte şimdi de buradalar. Bu değerli gençleri, bu güzel evlatları suçlu gibi göstermeye çalışanlar bu meydana iyi baksınlar. Bu gençler depremlerde, orman yangınlarında kimseden emir beklemeden en önde yardıma koşanlardır. Bu ülkenin tüm çocukları bizim evladımızdır.  "ANNELERİN YÜREĞİNİ YAKAN YÖNTEMLERLE İKTİDARINIZI KORUYAMAZSINIZ" Haklarını arayan evlatlarımıza türlü türlü eziyetler, adaletsizlikler yaşatamazsınız. Türkiye kendi evlatlarına kendi evlatları eliyle acılar çektiren bir ülke olamaz, olmayacak. Annelerin yüreğini yakan yöntemlerle iktidarınızı koruyamazsınız. Annelerin ahını aldığınız için yenileceksiniz. Adalet yasaklanamaz, vicdan hapsedilemez. İyi ki varsınız.  HAVA İMAMOĞLU: HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK Ekrem İmamoğlu'nun annesi Hava İmamoğlu, "Her şey çok güzel olacak. Oğlum devlete hizmet ediyor. Bütün halkını seviyor, halk onu seviyor. Teşekkür ediyorum oğlum benim." dedi.  MANSUR YAVAŞ: UMUT CEZALANDIRILIYOR Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Bu memleketin taşında toprağında hakkı olanlarız. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün, cumhuriyetin çocuklarıyız. Hukukun gözü artık bağlı değil, gözünü açmış, kimi görmek istiyorsa ona göre karar veriyor. Bugün burada haksızlıklara, hukuksuzluklara ses yükseltmek için toplandık. Bunun son örneği biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu. Burada toplanan yüz binler olarak selam olsun Ekrem Başkanımıza. Selam olsun. Bu halkın oylarıyla İstanbul'u kazanan, millete hizmetten başka suçu olmayan bir kardeşimiz hukuksuzca, delilsizce susturulmak isteniyor. Millet yeter. Bu millet 'Her şey çok güzel olacak' dedi. Umut cezalandırılıyor." ifadesini kullandı. Yavaş şunları kaydetti: -Ekrem Başkan'a yapılan hukuksuzluk sonrası ilk olarak gençler sokağa çıktı. İlk adalet ve demokrasi talebi umutlarını ellerinden almaya çalıştıkları gençlerden çıktı. Bizim de önderimiz bugünkü gençler gibi Mustafa Kemal Atatürk'tü.  -Gençler bu mücadelenizde sizlerin yanı başınızdayız. Şırnak'taki gencin umudunu yok ettiniz, Kayseri'deki gencin hayallerini yıktınız. Edirne'de emekçinin geleceğini elinden aldınız.  "BU GENÇLERİN KILINA DAHİ ZARAR GELMEMELİ" -Bu gençlerin kılına dahi zarar gelmemeli. Devlet, polisleriyle bu çocukların güvenliği için risk oluşturmak yerine onların güvenliğini sağlamalı. Yanlış üzerine yanlış yaparak doğruyu bulamayız. Bu ülkenin tüm evlatlarıyla gurur duyuyoruz. Herkesin tek bir çığlığı var: Yetti artık.  -Hukuk çökerse ekonomi de çöker. Elbette bu düzen değişecek, mutlaka değişecek. Bu ülkenin bir umudu var. Bugün gençler susturulmak isteniyor. Bu milletin gençleri korkuyu değil cesareti Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten öğrendi. Bugün o gençler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.  Gençlerini zindanla susturmaya çalışan bir ülkenin yarını olmaz "SİLİVRİ KAPATILSIN" -İnanın güzel günler göreceğiz. Burada yapılan şey bir çağrıdır. O sandık gelecek. Kendini muhalif hisseden hiçbir kesimin ayrı ayrı kalmak lüksü bulunmamaktadır. Ya beraber olacağız ya da hep beraber kaybedeceğiz. Silivri kapatılsın, özgürlüklerin gasp edilmesinin simgesi haline geldi artık. Başta Ekrem Başkan olmak üzere tüm tutuklu seçilmişlerin, tutuklanan gençlerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.  İMAMOĞLU'NDAN MALTEPE MİTİNGİNE MESAJ CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun Maltepe mitingi için gönderdiği mesajı okudu.  İmamoğlu mesajında şunları kaydetti: -Gençler Recep Tayyip Erdoğan'a vatandaşa saygı göster, milletin iradesine el uzatma diyorlar ama Erdoğan bu seslere kulaklarını tıkıyor. Birbiri ardında haksız hukuksuz talimatlar veriyor. Her şeyi kendisi yaptığı halde asla sorumluluk üstlenmiyor. 3 günde 26 milyar dolar uçup gitti. -Hiç utanmadan bunun sorumluluğunu da protesto halkını kullanan halkımıza yüklüyorlar. Milletimize boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar, başaramayacaklar! Bu millet 7 düvele boyun eğmemiş sandıktan kaçanlara mı boyun eğecek? Bu parmaklıklar benim için yok hükmünde. Çünkü ben hiçbir suç işlemedim. Belediye başkanı olarak yaptıklarımdan pişmanlık değil gurur duyuyorum. 48 idari, 51 şahsi soruşturmadan alnımın akıyla çıkmış biriyim. Onlara haydi oradan diyorum! Bu uyduruk davada kendisini aklamak zorunda olan ben değilim. -Erdoğan bana karşı her hamlesiyle seçimden kaçan biri olduğunu gösteriyor. Bu mertlikten kaçan hamlesiyle kendisini sevenleri utandırıyor. -İstiklal Marşımızda dendiği gibi enginlere sığmadınız taştınız, sizinle, hepinizle gurur duyuyorum. Şimdi çok büyük, çok güçlü bir başlangıç yapıyoruz. Zorbalığa, zalimliğe boyun eğmeyeceğiz. İMAMOĞLU YAPAY ZEKAYLA MALTEPE'DE İmamoğlu'nun yapay zekayla oluşturulan videosu Maltepe'de mitingde yayınlandı. Videoda, "Şu an Silivri'de tutsak olduğum için yanınızda olamıyorum ama kalbim, ruhum sizinle. Resmen cumhurbaşkanı adayı oldum. Başta Genel Başkanımız Özgür Özel olmak üzere, emek veren destek olan herkese teşekkür ediyorum. Önce Allah'a olan inancım ve dualarımla, sonra milletime olan bağlılığım ve hizmet kararlılığımla yola çıkıyorum. "MİLLET DEVLETİN SAHİBİ OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR" -Gücümüzü milletten alarak bu kararlı, meşakkatli ve uzun yolculukta tüm muhalefetle tarihi bir dönemi yaşayacağız. Mertlikle namertliği yeneceğiz. Ben bir makam değil uzun, zorlu ve tuzaklarla dolu bir mücadeleye talibim. -Bir avuç insanın siyasi hırsları uğruna daha ne tertipler kurabileceğini çok iyi biliyorum. Hiç korkmuyorum, aziz milletimiz birleşmiştir. Millet devletin sahibi olduğunu göstermiştir. Asla geri adım atmayacağım. Dürüstçe, mertçe yarışacağım.  -Kendimi önce Allah'a sonra millete emanet ediyorum. İçimdeki memleket sevgisi kadar büyük, uçsuz bucaksız hücremden avazım çıktığı kadar haykırıyorum. Millet bütün iktidarlardan büyüktür.  ÖZGÜR ÖZEL: BURADA TARİHE GEÇİYORSUNUZ CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu tarihi toplantıya katılan buraya miting değil eylem yapmayan gelen milyonlar hepinize merhaba" dedi. Özel şu ifadeleri kullandı:  -Silivri'de yatan arkadaşlarımız da bizler de 19 Mart'tan sonra neredeyse sokağa çıkmayı yasaklayıp, bütün ulaşım araçlarını durdurup yolları kesip, bizi orada yalnız bırakmaya çalışanlara inat ilk gece 150 bin ikinci gece 220 bin, üçüncü gece 500 bin, 23 Mart demokrasi devriminde sonra Saraçhane'ye çıkan milyonlar şunu gösterdi, biz endişeyiz, korkuyu evde bıraktık, sokaklarda ve meydanlardayız. Bugün İstanbul'da sadece burada Maltepe'de miting yok. İstanbul'da bütün metro istasyonlarında Marmaray'da iskelelerde miting var. Bir avuç insanın darbe girişimine tanık olduk.  "İMAMOĞLU ERDOĞAN'I 4 KEZ YENDİ" Kendinden sonraki cumhurbaşkanını engellemek için halefine darbe yapan, demokrasiyi rafa kaldırıp bundan sonra ölene kadar o koltuğu bırakmak istemeyen birinin ilk denemesiydi. Bunu milyonlar püskürttü. Onları yeneceğiz ve bu güzel ülkeyi onlara asla teslim etmeyeceğiz.  Millet 31 Mart'ta Türkiye'de iktidar değişim sürecini başlattı. CHP, 47 yıl sonra ilk kez Türkiye'nin birinci partisi oldu. İmamoğlu Erdoğan'ı 4 kez yendi.  CHP'li belediyeleri silkeme yarışına girdiler. Geçim yoksa seçim var dedik. Erken seçimin adayı erken olur, aday belirlenir dedik. İmamoğlu kimyalarını bozdu. Önce meydanlara indik, ardından sandığa gittik. Yaptığımız ön seçimin duyurulduğu gün Ekrem Başkan'ın diplomasına yasak getirilmeye çalışıldı.  Ya bu korku iklimine teslim olacaktı. Ya bekledikleri gibi öğrenciler, gazeteciler, sanatçılar, siyasetçiler sinip evde oturacaklardı ya da tarihin bu kırılma noktasında dünyanın en acımasız ve en korkak saldırısına karşı cesaret kazanacaktı.  "SARAÇHANE'DEKİ YÜZ BİNLER GELECEĞE SAHİP ÇIKTI" -Beş günlük verilen yasağa karşı bizler sivil darbenin, Tayyip Erdoğan'ın saray darbesinin karşısında direnmek için Saraçhane'ye, İstanbullunun Ekrem Başkan'a emanet ettiği sembol mekana davet ettik.  -O gece İstanbul'un dört bir yanından hiçbir araç olmadan, önlerine çekilen barikatı kimseye zarar vermeden devirip geçerek Saraçhane'ye toplanan yüzbinler geleceğe sahip çıktılar. Hepinizi ayrı ayrı kutluyorum.  23 Mart'taki sandıklarına gelenler devrim yapmaya gitti. 15.5 milyon kişi geldiler, seçtiler, tarihe geçtiler.  15.5 milyon kişinin Türkiye'de oluşturduğu kuyruklar, iki elindeki bastonuyla merdivenleri tırmanan annem, karnında bebeğiyle gelen anne, gençler, işçiler, emekçiler, köylüler hep beraber sandıklara koştular. 'Tek adama hayır, diktaya hayır, biz kazanacağız' dediler.  "ON MİLYONLAR ARTIK EVE GİRMEZ" On milyonlar artık eve girmez. Diyorlar ki milleti sokağa çağırıyorsunuz, eğer birileri bindikleri demokrasi treninden iniyorsa, kendilerini götürecek sandığa direniyorsa, rakiplerine yasak getirmek için iftiraya kalkışıyorlarsa, tek adam rejimine, hilafete doğru yürümeye kalkıyorsa buna karşı demokrasiyi savunmak haktır, mücadelenin yeri sokaktır.  Bundan sonra klasik hiçbir ezbere teslim olmayacağız. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Yasak dediniz, milyonlar her gece toplandılar. Hep birlikte bir şeye sahip çıkıyorlar. Bunlar sadece CHP'liler değil. Onlar ben milli iradeyim, adayımı yanımda, sandığın önümde istiyorum diyorlar.  ÖZEL'DEN SÖZCÜ TV'YE DESTEK RTÜK'ün penceresinden demokrasiye kurşun atılmaktadır. Karartma kararı verilen SÖZCÜ TV'ye, Halk TV, TELE1 ve NOW ile dayanışma içinde olacağız. Özgür basına kuvvetli alkışlarımızı yolluyoruz.  Ellerinde hiçbir delil yok. Kumpas dosyasında her yalan ve ama hukuk yok. Bir MASAK raporunu aylarca konuştular ama gözaltından iki gün önce teslim edildiği ortaya çıktı.  Ekrem Başkan kendine sorulan tüm sorulara cevap verince MASAK raporu eridi gitti. O rapora imza atacak bir uzman bile bulamayıp uzman yardımcısının mahcup ifadeleriyle yok oldu gitti.  Buradan Tayyip Erdoğan'a en büyük meydan okumasını aktarıyorum. HANGİ PARTİLER KATILIYOR? Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Sol Parti de CHP’nin çağrısıyla yapılan Maltepe’deki mitinge katılacaklarını duyurdu. EMEP “Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Maltepe mitinginde buluşalım” dedi. TİP ise “Halk iradesi için Maltepe’ye!” çağrısı yaptı. DEM Parti, “Demokrasiye ve halk iradesine sahip çıkıyoruz” ve Sol Parti de “Hep beraber direndik, hep beraber Maltepe’te buluşacağız” diyerek partilileri Maltepe’ye çağırdı. 

Yüz binlerce insan Saraçhane'de buluştu Haber

Yüz binlerce insan Saraçhane'de buluştu

BURSAPORT // İstanbullular, kapısına yüzlerce polis dayanarak, şafak operasyonuyla hukuksuz bir biçimde evinden gözaltına alınan seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmaya üçüncü günde de devam etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in davetiyle bir araya gelen yüzbinlerce İstanbullu, iradesine sahip çıkarak, İBB önündeki alanı hınca hınç doldurdu. Alana sığmayan vatandaşlar, yakındaki sokaklardan ve parktan büyük buluşmaya katılım sağladı. İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu da konuşmaların yapılacağı otobüsten coşkulu kalabalığı selamladı. Vatandaşlar, İmamoğlu’nun eşi ve oğlunu alkışlarla karşıladı.  KİTLE MEYDANA SIĞMADI Saatler öncesinden dolmaya başlayan meydana sığmayan ve İmamoğlu’nun “Türkiye ittifakı” tanımlamasının adeta vücut bulmuş halini yansıtan kitle, hemen her toplum kesiminden insanı bir araya getirdi. “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”, “Ekrem Başkan”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Hükümet istifa”, “Diplomasız Erdoğan”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” gibi sloganların atıldığı buluşmada, bazı katılımcılar, üzerinde “Adalet öldü” yazan temsili tabutu kalabalık arasında dolaştırdı. Aksaray ve Vezneciler yönüne kadar uzanan bir alanı dolduran vatandaşların büyük bölümü, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile Andımız’ı hep bir ağızdan okudu. Demokrasi şöleni havasında geçen buluşmada, katılımcılara, İmamoğlu’nun son yurt gezilerinde yaptığı konuşmalardan bölümler dinletildi. Üniversite gençliğini temsilen bir öğrenci ile şair-yazar Sunay Akın da buluşmada birer konuşma yaptı.  SARAÇHANE, CEP TELEFONU IŞIKLARIYLA AYDINLANDI Meydanı dolduran yüzbinler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sözlerine ara verip, İmamoğlu’na ithafen vatandaşlara dinlettiği, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun şiirinden usta sanatçı Zülfü Livaneli’nin bestelediği “Yiğidim Aslanım” şarkısına hep bir ağızdan ve cep telefonlarının ışıklarıyla eşlik etti. Bu sırada oluşan görüntü, alanda görsel bir şölen yaşattı. “Bu bir parti mitingi değildir” diyen Özel, “Bu, CHP’nin mitingi değildir. Burada çok sayıda CHP’li var. Ancak, isimlerini gördüğünüz, sloganlarını duyduğunuz, birkaç gündür teker teker Ekrem Başkan'la dayanışma için demokrasiye sahip çıkmak için buraya, Saraçhane'ye, yani İstanbul'da halkın iktidarının simge noktasına koşan gelen tüm siyasi partilerin, tüm siyasi oluşumların, özellikle gençlerimizin dâhil olduğu tüm itiraz ve siyaset kurumlarını yürekten selamlıyorum” ifadelerini kullandı. “HEP BERABER MAZBATAYI SÖKE SÖKE ALDIK” “Bugün Saraçhane Meydanı, boşuna seçilmiş bir eylem alanı değildir” diyen Özel, özetle şunları söyledi:  “İstanbullular, 2019 yılında, ‘Artık İstanbul'un tepesinde helikopterle gezip Arap şeyhlerine kupon arsası vermeden; artık İstanbul'a karşı kent suçları işleyip, gökdelenler yaptırıp, o kenti yandaşına ve kendi siyasetine devşirmenden bıktım. Artık satacak bir şey kalmayınca, Katarlılara vermek üzere, güzelim İstanbul'a bir hançer çekip, Kanal İstanbul yapmana izin vermeyeceğim; artık israfın değil, hizmetin peşindeyim; zenginin değil, yoksulu kollayan, gençleri duyan, gören, anlayın, onlara sahip çıkan; İstanbul'a hizmet verecek, açgözlü değil, yüce gönüllü bir evladına burayı teslim ediyorum’ diyerek, burayı Recep Tayyip Erdoğan'dan alıp, Ekrem İmamoğlu’na emanet ettiler. Ekrem Başkan, emaneti aldı. Almadan önce, 19 gün oylarını çalmak, mazbatasına çökmek, İstanbul'u teslim etmemek istedi. Hep beraber direndik. Oradaydınız, oradaydık. Hep beraber mazbatayı söke söke aldık.” “EKREM İMAMOĞLU BURADA ONA HAT-TRİCK YAPTI” “Sonra utanmadan sıkılmadan, Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifiyle, Yüksek Seçim Kurulu, verilmiş mazbatayı iptal etti. Seçimleri yeniledi. AK Parti, MHP o gün dediler ki, ‘Biz 23 Haziran'da, Ekrem İmamoğlu'na Osmanlı tokatı atacağız’. Ve o gün fark 13 bindi. Beyler, Mehter Marşı’yla İstanbul'a geldiler. Onlarca bakanıyla, bürokratlarıyla, uçakları, helikopterleri, konvoylarıyla geldiler. Ekrem İmamoğlu'nun ise uçakları, konvoyları bürokratları yoktu. Ama her yaştan, genç yol arkadaşları vardı arkasında. İşte o gün, hep birlikte 806 bin oy farkla bir kez daha Ekrem İmamoğlu'na burası, İstanbul'un sembol mekanı Saraçhane İBB binası emanet edildi. O günden sonra Ekrem İmamoğlu, 5 yıl boyunca hiç durmadan, asla yılmadan, sizinle beraber, arkadaşlarıyla beraber, emekçileriyle beraber çalışarak İstanbul'a, İstanbulluya hizmet etti. Ve 5 yıl sonra, karşısına yeni bir bakan çıkardılar. İstanbullular o bakana, ‘Git işine bak sen’ dedi. Ve bu kez, 1 milyon oyla, bundan 12 ay önce, son kez Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildi. Futbol konuşmayı bilen, ‘ben futbolcuyum’ diyen Tayyip Bey'e şunu söyleyelim: Ekrem İmamoğlu, Tayyip Bey'i dört maçta da yendi. Tayyip Bey'i kümeye gönderdi. Tayyip Bey, güya yenilmez Tayyip Bey. Partisinde hiç seçim kaybetmeyen Tayyip Bey, Ekrem İmamoğlu'ndan ilk golü, Beylikdüzü'nde yemişti. Üstüne de Ekrem İmamoğlu burada ona hat-trick yaptı.” “BURAYI ERDOĞAN'IN KAYYUMUNA VERMEYECEĞİZ” “İşte bu hazımsızlık, bugün de seçimlerin üstünden bir yıl geçmesine, her fırsatta Recep Tayyip Erdoğan ‘milli irade’ demesine, sandığı güzellemesine rağmen, geçen yıl ilk kez partisiyle kaybettiği seçimden sonra, bu kez bu binayı oyla alamayacağını, Ekrem Başkan'ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için, yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hile ile girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya bir kayyum atamak, kendine yakın bir kayyum atamak, bu binada işe girmiş 40 bine yakın, her siyasi görüşten, liyakatli, pırıl pırıl, kimi sağcı, kimi solcu, kimi başörtülü, kimi başı açık, kimi milliyetçi, kimi Alevi, kimi Sünni, her görüşten, her mezhepten, her dinden ama hak eden, ihtiyacı olan, başarılı, liyakatli gençleri burada işe aldı. Şimdi bu binaya kayyumla girdi, bu binaya kayyum atayıp, gençleri atıp, kendi gençlik kollarını; bu binanın liyakatli bürokratlarını atıp, yandaşlarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz, 19 Mart darbe girişiminden itibaren buradayız. Saraçhane'deyiz, nöbetteyiz, eylemdeyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan'ın kayyumuna vermeyeceğiz.” “EĞER EKREM BAŞKAN'A EL UZATMAYA KALKARSAN, İSTANBUL'UN İRADESİNE UZANAN ELİ, İSTANBUL'UN BİZZAT KENDİSİ KIRACAKTIR” “Ekrem başkanımız, yarın Vatan Emniyet’ten alınıp, Çağlayan Adliyesi'ne götürüldüğünde ve tarih önünde yargılanmak değil, dünyanın en namuslu, en çalışkan, en kararlı siyasetçisine soru soranları cevaplarıyla yargılamak üzere Çağlayan’da olduğunda, o zaman biz de Çağlayan'da olacağız. Günü geldiğinde nerede olmamız gerekiyorsa orada, ayrıla ayrıla değil, birleşe birleşe, omuz omuza direnerek, nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız. Yarın gelişmelere göre Saraçhane'yse Saraçhane, Çağlayan’sa Çağlayan, Vatan’sa Vatan, Taksim'se Taksim. Birine nasıl geçecekse, birine talimat verecekse, öyle bu gençleri durdurmaya gücü yetmeyecek. Emniyet müdürüne, valine değil, atadığın yargı aparatına söyle; İstanbul'un seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan ve belediye başkanlarımızdan, siyaset arkadaşlarımızdan, gazetecilerden, gençlerden, akademisyenlerden uzak dursun. Eğer Ekrem Başkan'a el uzatmaya kalkarsan, İstanbul'un iradesine uzanan eli, İstanbul'un bizzat kendisi kıracaktır. İstanbul'un iradesini tanımayanı Türkiye'de kendi seçimini tanımamızı, İstanbul'u yok sayanı bizim de Türkiye'de yok sayacağımızı bil meşruiyetini kaybedersin. Ekrem başkana dokunan karşısında Türkiye'yi bulacaktır.” “YİĞİDİM, ASLANIM İMAMOĞLU VATAN’DA YATIYOR” “Bugün tarihi yarımadaya gelen bütün yollar kesildi. Haliç'in üstündeki bütün köprüler kapatıldı. Toplu taşıma yasaklandı. 1,5 saat yürümeden, bu meydana girmek olanaklı olmadı. İşte bu şartlar altında şu anda kalabalık Aksaray'a dayandı. 300 bin kişiyle buradayız. Bugün öğlen saatlerinde telefon geldi. Dediler ki, ‘Ekrem İmamoğlu'nun ifadesi başlayacak.’ Avukatlarıyla birbirimize sarıldık. Bir selam yolladık. Emniyetteki ifade başladı ve tam 6 saat boyunca onlar sordu, Ekrem Başkan cevapladı. Soranlar yoruldu, o yorulmadı. Soranlar utandı; o, utanacak hiçbir cevap vermedi. Ne bir haram lokma yedi, ne birisi gibi cana kıydı. Elinde ne kan, ne paranın kiri var. Yiğidim aslanım, bu akşam da sizden ayrı. Orada, Vatan’da yatıyor yiğidim aslanım. Selamlıyoruz kendisini.” “EKREM BAŞKAN’I ONA TESLİM ETMEYECEĞİZ” “Bu iktidarı demokratik olmayan, hukuki olmayan yollarla, bir darbeyle uzaklaştırmaya çalıştılar. Kim yaptı bunu? Yine kendilerinin etle tırnak gibi olduğu, ‘ne istediyse verdikleri’, 15 Temmuz gecesi bu iktidarın karşısına Fethullahçı bir çete geçti. Eğer başarsaydı, Humeyni gibi gelip devletin başına, dine dayalı bir devlet kuracak, bir diktatör olacaktı. O gece Cumhuriyet Halk Partililer, demokratlar, bu meydanı dolduranlar, ‘darbe AK Parti'ye yapılıyor’ diye düşünüp, darbenin yanına değil, karşısına geçtiler. Çünkü biz, gerçek demokratlarız. Ama Recep Tayyip Erdoğan, kendi azdırdıklarının darbesinden canını zor kurtaran, bizlerin de darbeye destek vermemesiyle bu ülkede büyük bir demokrasi sınavını birlikte vermemizle iktidarını sürdüren Erdoğan, şimdi 19 Mart darbesine kalkışıyor. O gün nasıl Fethullahçılara, Fethullahçı terör örgütüne geçit vermediysek, bugün de Recep Tayyip Erdoğan'ın yargı darbesine geçit vermeyecek, Ekrem Başkanı ona teslim etmeyeceğiz.” “SARAY’IN KARŞISINA HEP BERABER DİMDİK DİKİLECEĞİZ” “Bugün bir darbe girişimi daha oldu. Bugün, 1919’un 5 Eylül'ünde ilk kurultayını yapan, 106 yıllık bir çınara, Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atamak, bu sayede 23 Mart Türkiye'nin baharını, demokrasi devrimini sakatlamak isteyenler, CHP'ye kayyum atamak için delil bulamadılar, kanıt bulamadılar, itirafçı yarattılar. Yalanlarını denk getiremediler ve kayyum atamak için türlü kumpaslar kurarken, biz Atatürk'ün partisini, Gazi’nin partisini bu rejimin kirli ellerine teslim etmemek için ve biz, bu pazar günü yapılacak, Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına büyük bir sinerji katacak, destek katacak olan seçimi Saray iptal ettiremesin diye, CHP’nin Genel Başkanı sıfatıyla, tüzüğümüzün verdiği yetkiyi kullanarak, 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı aldım. Ve bu aldığımız kararla, bugün akşam 17.00 sıralarında Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atayıp, pazar günkü ön seçimi iptal etmek isteyen kötücül akıl, sarayın aklı ve aparatları, avuçlarını yaladılar. Hep birlikte, 15 gün sonra, o Saray’ın kirletmeye çalıştığı kurultayımızda hep beraber destek yenileyerek, irade tazeleyerek, Saray’ın karşısına hep beraber dimdik dikileceğiz.” “TUTSAK OLDUKLARI YERLERDEKİ TÜM CANLARIMIZ… AZ KALDI” “Buradan sadece Ekrem Başkanımızı değil… Bir partinin genel başkanı bugün içeridedir. Sayın Ümit Özdağ’ı... Bir partinin eş genel başkanları içeridedir. Sayın Selahattin Demirtaş’ı, Kocaeli Cezaevi’nde yatan Eş Başkan Figen Yüksekdağ’ı, hepimizin adına Gezi’de olan, müzakere eden, ağaçları kurtaran, kestirmeyen, AKM yerine AVM yaptırmayan Gezi’deki yoldaşlarımızı; Tayfun Kahraman’ı, Hatay’ın seçilmiş Milletvekili Can Atalay’ı, insan hakları savunucusu Osman Kavala’yı, Bakırköy Cezaevi’nde yatan Mine Özerden’i, Çiğdem Mater’i, tek suçu barışı savunmak olan, aylarca iddianame bekleyen, mayısa kadar da davası bekletilen, tek suçu barış savunucusu ve Kürt bir akademisyen olmak olan Esenyurt’un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer’i, partimizin evladı, Beşiktaş’ın evladı canımız Rıza Akpolat’ı, Beykoz Belediye Başkanımız canımız Alaattin Köseler’i, şu anda Vatan Emniyet’te bulunan Şişli Belediye Başkanımız canım kardeşim Resul Emrah Şahan’ı, Beylikdüzü Belediye Başkanımız sevgili Mehmet Murat Çalık’ı, Vatan’daki canları, Silivri’deki yoldaşları, tutsak oldukları yerlerdeki tüm aydınları, tüm öğrencileri, tüm emekçileri ve tüm canlarımızı, vatandaşlarımızı saygı ile selamlıyorum. Az kaldı.” “BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM” “Ekrem Başkan, bugün altı saatlik yorucu ama yorulmadığı, soranları yorduğu, üzülmediği, korkanları üzdüğü, utanmadığı ama onu oralara götürenleri utandırdığı savunmasının sonunda, avukatına bir şeyler yazıp şöyle uzatmış. Demiş ki, ‘Özgür Başkan, akşam selamımı söylesin ve Saraçhane’ye desin ki, İstanbul’a desin ki, Türkiye’ye desin ki; ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.’ Selam olsun Ekrem Başkan’a.”  Özel, konuşmasını, geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz usta sanatçı Edip Akbayram’ın dillere pelesenk olmuş “Güzel Günler Göreceğiz” şarkısını dinleterek tamamladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.