
Van’da, kaybolduktan 18 gün sonra sahilde cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne dair soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ve göğüs ile vajina bölgesinde iki erkeğe ait DNA tespit edilen raporun açıklanmasının ardından CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı basın açıklaması yaptı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi olan Rojin Kabaiş, geçen yıl 27 Eylül’de kaldığı yurttan ayrıldı ve kayboldu. Kabaiş’in 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde bulunan cansız bedeni üzerindeki soruşturma sürerken, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan rapor 10 Ekim’de dosyaya eklendi. Raporda, Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgesinde iki farklı erkeğe ait DNA izine rastlandığı belirtildi.
CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı, parti binasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu açıklamada İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Özgür, İl Kadın Kolları Yöneticileri ve İlçe Kadın Kolları Başkanları hazır bulundu.
açıklamada şunlar ifade edildi:
"Adı Rojin Kabaiş.
Henüz yirmi bir yaşındaydı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde okul öncesi öğretmenliği okuyordu.
Bir sabah kulaklığını, suyunu ve kekini alıp, Van Gölü kıyısına yürümek için evinden çıktı.
Geri dönmedi.
On sekiz gün sonra cansız bedeni bulundu. Raporlar ölüm nedenini “boğulma" olarak yazdı. Ancak bir annenin yüreği hâlâ yanıyor. Bir baba, kızının neden öldüğünü bilmeden uykusuz gecelerde boğuluyor. Bir ülke, bir genç kadının sessizce yok oluşuna bir kez daha şahitlik ediyor.
Rojin’in ismi aydınlık anlamına geliyordu.
Ancak yine karanlık bir kadının hayatına çöktü. Gelecek planları vardı. Çocuklara sevgiyi, umudu öğretmek istiyordu. Bir hayat daha yarım kaldı.
Biz, CHP Bursa İl Kadın Kolları olarak bu sessizliği kabul etmiyoruz.
Rojin için adalet talep ediyoruz.
Gerçeğin ortaya çıkmasını, suçluların bulunmasını ve bir daha hiçbir genç kadının kaybolmamasını arzu ediyoruz.
Her öldürülen kadınla eksiliyoruz.
Her sustuğumuzda suça ortak oluyoruz. Bu yüzden susmayacağız.
Rojin’in adaletini arıyoruz.
Çünkü onun adı aydınlıktı.
Ve biz o aydınlığı geri istiyoruz."